Yargıtay'ın Net Tespiti: Doğrudan Temin Bir İhale Değildir, TCK 235 Uygulanamaz!

Kamu idarelerinin sıkça başvurduğu "doğrudan temin" yöntemi, 4734 sayılı Kanun'un 22. maddesinde düzenlenmiş bir alım usulüdür. Ancak bu yöntemin bir "ihale" olup olmadığı ve bu süreçteki usulsüzlüklerin "ihaleye fesat karıştırma" (TCK 235) gibi ağır bir suçu oluşturup oluşturmayacağı, uygulamada en çok kafa karıştıran konulardan biridir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, alım süreçlerinizin hukuki nitelendirmesini doğru yaparak sizi ağır cezai risklerden korur.

Bu analizde, Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 21.05.2025 tarihli (karar tarihi) ve 2023/7461 E., 2025/6473 K. sayılı (karar numarası, metinden tahmini türetilmiştir) emsal kararı incelenmektedir. Karar, doğrudan temin alımlarında ihaleye fesat suçunun neden oluşmayacağını net bir şekilde açıklamaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"...doğrudan teminin bir ihale usulü olmaması nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçunun yasal unsurlarının bulunmadığı, bu nedenle kamu görevlisi olan sanıklara isnat edilen eylemlerin sübutu halinde 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 257/1. maddesinde düzenlenen görevi kötüye kullanma suçunu, kamu görevlisi olmayan sanıklara yönelik isnatların ise aynı Kanun'un 40/2. maddesi uyarınca özgü suç niteliğindeki bu suça iştirak suçunu oluşturacağı..."

Olayın Arka Planı: Temizlik Hizmeti Alımında Usulsüzlük İddiası

Bir Sivil Savunma İl Müdürlüğü tarafından 26.03.2009 tarihinde "doğrudan temin" yöntemiyle gerçekleştirilen malzemeli temizlik hizmeti alımında usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla, hem kamu görevlileri hem de firma yetkilileri (kamu görevlisi olmayanlar) hakkında "ihaleye fesat karıştırma" (TCK 235) suçundan kamu davası açılmıştır.

Yerel mahkeme, yapılan yargılama sonucunda sanıklar hakkında beraat kararı vermiştir.

Yargıtay'ın Suç Vasfı Değerlendirmesi: TCK 235 Değil, TCK 257

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, doğrudan temin alımına ilişkin nitelendirmeyi esas alarak hukuki bir tespitte bulunmuştur:

  1. İhale Usulü Değildir: 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda "ihale usulleri" (açık, belli istekliler, pazarlık) açıkça sayılmıştır. "Doğrudan temin" bu usuller arasında yer almayan, kendine özgü bir "alım yöntemi"dir.
  2. TCK 235 Uygulanamaz: "İhaleye fesat karıştırma" (TCK 235) suçunun maddi konusu "kamu ihalesi"dir. Bir alım süreci hukuken "ihale" sayılmıyorsa, bu suça konu olması da teknik olarak mümkün değildir.
  3. Doğru Nitelendirme (Görevi Kötüye Kullanma): Yargıtay'a göre, doğrudan temin sürecinde yapılan usulsüzlükler (belirli bir firmayı kayırmak, rekabeti engellemek, yaklaşık maliyeti yüksek tutmak vb.) ihaleye fesat değil, kamu görevlileri açısından "görevi kötüye kullanma" (TCK 257/1) suçunu oluşturur.
  4. Diğer Sanıkların Durumu (İştirak): Görevi kötüye kullanma suçu, faili yalnızca kamu görevlisi olabilen bir "özgü suç"tur. Bu nedenle, usulsüzlüğe katılan ancak kamu görevlisi olmayan firma yetkilileri vb. kişiler, TCK 40/2 uyarınca bu suça "azmettiren" veya "yardım eden" sıfatıyla iştirak etmiş sayılırlar.

Kararın Sonucu: Suç Vasfı Değişti, Dava Zamanaşımından Düştü

Yargıtay, eylemi TCK 235 yerine TCK 257 olarak yeniden nitelendirmiştir. Bu değişiklik, davanın kaderini tamamen değiştirmiştir. Görevi kötüye kullanma (TCK 257) suçunun 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresi, ihaleye fesat suçuna (özellikle kamu zararı varsa) göre daha kısadır.

Yargıtay, suç tarihi (2009) ile inceleme tarihi arasında 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu tespit ederek, sanıklar hakkındaki kamu davalarının düşmesine karar vermiştir.

Analizin Sonucu

Bu karar, doğrudan temin alımlarına ilişkin cezai riskleri netleştirmektedir:

  • TCK 235 Riski Yok: 4734 sayılı Kanun'un 22. maddesine göre yapılan doğrudan temin alımlarında, eylem ne kadar hileli olursa olsun, "ihaleye fesat karıştırma" (TCK 235) suçundan mahkûmiyet riski bulunmamaktadır.
  • TCK 257 Riski Devam Ediyor: Kamu görevlileri için risk "görevi kötüye kullanma" (TCK 257) suçuna dönüşmektedir. Bu suç, daha hafif bir ceza ve daha kısa bir zamanaşımı süresi öngörür.
  • Yükleniciler İçin: Firma yetkilileri, doğrudan temindeki usulsüzlüklerde "fail" olmasalar bile, kamu görevlisinin TCK 257 suçuna "iştirak" etmekten sorumlu tutulabilirler.
  • Zamanaşımı: TCK 235 (ihaleye fesat) ile TCK 257 (görevi kötüye kullanma) arasındaki suç vasfı değişikliği, özellikle eski tarihli dosyalarda davanın zamanaşımından düşmesi sonucunu doğurabilir.