Konusuz Kalan Davada Vekalet Ücreti Kime Yüklenir? Danıştay'dan 'Usul Ekonomisi' Gerekçeli Tartışmalı Karar
İdari yargıda açılan bir iptal davası devam ederken, idarenin dava konusu işlemi geri alması veya değiştirmesi sıkça rastlanan bir durumdur. Bu durumda dava "konusuz" kalır ve mahkeme "karar verilmesine yer olmadığına" hükmeder. Ancak asıl hukuki sorun bu noktada başlar: Davayı açmakta haklı olan, ancak idarenin geri adımıyla davası konusuz kalan davacı, yaptığı masrafları (yargılama gideri) ve avukatına ödeyeceği vekalet ücretini idareden alabilir mi? Danıştay 13. Dairesi'nin 20/01/2025 tarihli E:2025/7, K:2025/306 sayılı kararı, bu soruya "usul ekonomisi" ilkesini öne sürerek tartışmalı bir yanıt vermiştir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, firmaların hukuki pozisyonlarını korumaları için kritik önem taşımaktadır.
Kararın İlgili Kısmı
"...konusu kalmadığından bahisle davanın esası hakkında karar verilmesine gerek bulunmayan davada, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu tespiti yapılamadığından yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, davalı idare aleyhine yargılama giderine ve vekalet ücretine hükmedilmesinde usul kurallarına uygunluk bulunmamaktadır."
Yüklenici Sözleşme Tasfiyesine Dava Açtı, İdare Dava Sürerken Tasfiyeyi İptal Etti
Bir firma, Karayolları Bölge Müdürlüğü'nden aldığı "İş Sağlığı ve Güvenliği Hizmet Alım İşi" ihalesinde sözleşme imzaladı. Ancak idare, başka bir ihale sürecinde yaşanan gelişmeler nedeniyle (KİK kararları vb.), bu firmanın sözleşmesinin "tasfiye edilmesine" karar verdi.
Firma, bu tasfiye işleminin iptali için dava açtı. Dava devam ederken, ilgili KİK ve Danıştay süreçleri (ilk ihaleyle ilgili) sonuçlandı. Bu yeni yargı kararları doğrultusunda idare, "tasfiye şartları ortadan kalktığından bahisle davacı ile sürecin devam ettirilmesine ve işin devamına" karar verdi. Yani idare, dava konusu olan tasfiye işlemini geri aldı.
İdare Mahkemesi: "Dava Konusuz Kaldı, Masrafları Davanın Sebebi Olan İdare Öder"
Bu gelişme üzerine İdare Mahkemesi, davanın konusuz kalması nedeniyle "karar verilmesine yer olmadığına" karar verdi. Ancak mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 331. maddesine dayanarak, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumunu değerlendirdi. "Davanın açılmasına yol açtığından bahisle", idarenin haksız olduğuna ve bu nedenle yargılama giderleri ile vekalet ücretini davacıya ödemesine hükmetti.
Danıştay Çoğunluk Görüşü: "Haklılık Durumu Net Değilse, Masraflar Paylaşılmaz"
İdare, kararı sadece vekalet ücreti ve masraflar yönünden temyiz etti. Danıştay 13. Dairesi (çoğunluk görüşü), İdare Mahkemesi'nin bu hükmünü bozdu.
Danıştay'ın çoğunluk gerekçesi, HMK 331'in uygulanmasına "usul ekonomisi" açısından yeni bir yorum getirdi:
- HMK 331, hakime "davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre" masraflara hükmetme görevi verir.
- Ancak bu "haklılık durumunu" tespit etmek, çoğu zaman dosyanın tekemmül etmesi, bilirkişi, keşif veya duruşma gibi (davanın esasına giriyormuşçasına) tam bir yargılama faaliyeti gerektirir.
- Sadece masraflara karar vermek için bu kadar kapsamlı bir yargılama yapmak, "usul ekonomisi" ilkesine aykırıdır.
- Danıştay'a göre, davanın konusuz kaldığı anda "mevcut duruma göre" haklılık durumu net bir şekilde tespit edilemiyorsa, en doğru usul; "yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına ve vekalet ücretine hükmedilmemesine" karar vermektir.
Kararda, somut olayda haklılık durumunun tespiti yapılamadığından bahsedilerek, masrafların idareye yüklenmesi hatalı bulunmuş ve karar "düzeltilerek onanmıştır".
'Usul Ekonomisi' Gerekçesi ve Karşı Oy'un Tespiti
Bu karara, çok net bir "Karşı Oy" şerhi düşülmüştür. Karşı oy kullanan üye, çoğunluk görüşünün HMK 331'i yanlış yorumladığını savunmuştur:
- Karşı oya göre, "haklılık durumu" son derece nettir: Davalı idare, bir "tasfiye işlemi" tesis etmiştir. Davacı, bu işleme karşı dava açmıştır.
- Dava sürerken, davalı idare, işlemini (tasfiye kararını) kendisi geri çekmiştir.
- İdarenin işlemini geri çekmesi, "davanın açılmasına sebebiyet verdiğini" açıkça göstermektedir.
- Bu nedenle, davacının haklı olduğu ve İdare Mahkemesi'nin vekalet ücretine hükmetmesinin hukuka uygun olduğu belirtilmiştir.
Analizin Sonucu
Danıştay 13. Dairesi'nin bu çoğunluk kararı, "konusuz kalan" davalardaki masraflar konusunda idarelerin lehine, davacıların ise aleyhine bir içtihat oluşturmaktadır:
- İdareler İçin: Bir iptal davası sürerken dava konusu işlemi geri çekmek (veya değiştirmek), artık otomatik olarak yargılama masraflarını ödemeyi gerektirmeyebilir. İdare, "haklılık durumunun tespiti zor" olduğu gerekçesiyle masraflardan kurtulma şansına sahip olmaktadır.
- İstekliler (Yükleniciler) İçin: İdarenin hukuka aykırı bir işlemine karşı dava açtığınızda ve idare (muhtemelen davanın etkisiyle) işlemini geri çektiğinde, dava açmak için yaptığınız masrafları ve avukatlık ücretini alamama riskiniz bulunmaktadır. Danıştay'ın bu "usul ekonomisi" yorumu, davacının haklılığının ilk bakışta net olmadığı durumlarda masrafların davacı üzerinde kalmasına yol açabilecektir.




Yorum Bırak