TBK 480/II Götürü Bedel İçindir: Birim Fiyatlı İşlerde İdari Gecikmeler Uyarlama Sebebi Sayılır mı?
Özellikle restorasyon gibi özel nitelikli yapım işlerinde, idari izinler (Anıtlar Kurulu onayı, ruhsatlar) veya proje revizyonları nedeniyle işin süresinin öngörülemeyen şekilde uzaması, yüklenicileri ciddi maliyet artışlarıyla karşı karşıya bırakmaktadır. Yükleniciler bu durumda sıklıkla Türk Borçlar Kanunu'ndaki "aşırı ifa güçlüğü" hükümlerine dayanarak sözleşmenin yeni koşullara uyarlanmasını talep etmektedir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, hangi hukuki gerekçenin hangi sözleşme tipi için geçerli olduğunu belirlemede kritik rol oynar. Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2019/3771 E., 2020/1216 K. sayılı kararı, bu taleplerin sınırlarını net bir şekilde çizmektedir.
Kararın İlgili Kısmı
"TBK’nın 480/II. maddesindeki uyarlamaya ilişkin düzenleme ve hükmün götürü bedelli işlerde uygulanması mümkün olup, taraflar arasındaki sözleşmenin ... birim fiyatlı sözleşme olduğu anlaşıldığından TBK’nın 480/II. maddesine göre bu sözleşmede uyarlama yapılması mümkün değildir. Birim fiyatlı eser sözleşmelerinde koşulları mevcut olduğu takdirde TBK’nın 138. maddesindeki düzenlemeye göre uyarlama talep edilmesi... mümkün olabilir."
Olayın Arka Planı: Restorasyon İşinde 538 Günlük Gecikme
Birim fiyat sözleşme ile bir restorasyon işi üstlenen yüklenici, sözleşmede fiyat farkı verilmeyeceği hükmü bulunmasına rağmen, işin ifasının aşırı derecede güçleştiğini iddia etmiştir. Gerekçe olarak; ruhsat alımındaki gecikme, Anıtlar Kurulu proje onayındaki gecikme, hakediş ödemelerindeki gecikme ve iş artışı gibi idareden kaynaklı nedenlerle işin 538 gün uzamasını göstermiş ve sözleşmenin uyarlanmasını (fiyat farkı verilmesini) talep etmiştir.
Yargıtay'ın Götürü Bedel ve Birim Fiyat Ayrımı
Yargıtay, yerel mahkemenin uyarlama kararını bozarken iki temel hukuki ayrım yapmıştır:
- TBK 480/II Sadece Götürü Bedel İçindir: Yüklenicinin dayandığı TBK 480/II (Başlangıçta öngörülemeyen durumlar nedeniyle götürü bedelin artırılması) maddesi, adından da anlaşılacağı üzere sadece götürü bedelli sözleşmeler için uygulanabilir. İncelenen sözleşme "birim fiyatlı" olduğu için bu maddeye dayanılarak uyarlama istenemez.
- Birim Fiyat İçin TBK 138 Gerekir: Birim fiyatlı sözleşmelerde uyarlama, ancak genel hüküm olan TBK 138 (Aşırı ifa güçlüğü) kapsamında talep edilebilir.
Gecikmeler "Olağanüstü Durum" Değildir, Süre Uzatımı Yeterlidir
Yargıtay, davanın TBK 138 yönünden de geçersiz olduğuna hükmetmiştir. TBK 138'in uygulanabilmesi için, sözleşme yapılırken "öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenmeyen olağanüstü bir durumun" ortaya çıkması şarttır.
Yargıtay'a göre; Anıtlar Kurulu'nun denetimine tabi bir restorasyon işinde, ruhsat alımındaki, proje onayındaki veya numune incelemesindeki gecikmeler, "basiretli bir tacir" olan yüklenici tarafından öngörülmesi gereken risklerdir. Bunlar "olağanüstü durum" sayılmaz. İdare, bu öngörülebilir gecikmeler için yükleniciye zaten süre uzatımı vererek sözleşmenin gecikmeye ilişkin hükümlerini (cezayı) uygulamamıştır. Yüklenicinin hakkı süre uzatımı olup, ayrıca fiyat farkı (uyarlama) talep etmesi mümkün değildir.
Analizin Sonucu
- Sözleşme Tipine Dikkat: TBK 480/II (uyarlama) götürü bedel işlere, TBK 138 (uyarlama) ise koşulları varsa birim fiyatlı işlere uygulanır.
- Öngörülebilir Riskler Uyarlama Sebebi Değildir: Özellikle restorasyon gibi özel işlerde, Anıtlar Kurulu, ruhsat veya proje onayı gibi idari süreçlerden kaynaklanan gecikmeler "olağanüstü ve öngörülemez" kabul edilmez.
- İdari Gecikmenin Karşılığı Süre Uzatımıdır: Yüklenicinin kusuru dışındaki idari gecikmeler için temel hak, fiyat uyarlaması değil, "süre uzatımı" alarak gecikme cezasından kurtulmaktır.




Yorum Bırak