Araç Kiralamada Düşük Model Ceza Uygulaması ve "Aday Memur"un Sorumluluğu: Sayıştay'dan Emsal Karar!

Hizmet alımlarında, özellikle araç kiralamalarında, yüklenicinin teknik şartnameye (model yılı, donanım vb.) uygun araç sağlamaması sık karşılaşılan bir durumdur. İdarenin bu aykırılık karşısında sözleşmesel yaptırımları (ceza ve fiyat farkı kesintisi) uygulamaması, doğrudan kamu zararı doğurur. Sayıştay 1. Dairesi'nin 13.02.2025 tarih ve 10955 sayılı Kararı (İlam No: 74, Madde No: 18), bu durumu netleştirirken, "kontrol teşkilatı" içinde yer alan "aday memur"un sorumluluğu konusunda da önemli bir tartışmayı karara bağlamıştır.

Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sözleşme yönetimi, cezai şartların uygulanması ve kontrol teşkilatının sorumlulukları konusunda hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, idarenizi hukuki risklere karşı koruyacaktır.

Kararın İlgili Kısmı

"Bu hükümlere göre teknik şartnamede belirtilen özellikleri taşımayan araçların çalıştırılması durumunda idare tarafından... kasko değeri üzerinden hesaplanıp... farkın... yüklenicinin hakedişinden kesilmesi gerekmektedir. Ayrıca... her araç için günlük ayrı ayrı olmak üzere, on binde 3 oranında ceza kesilmeli... bu kriter sağlanmadığı halde sözleşmede öngörülen cezai müeyyidenin uygulanmadığı görülmüştür."

Olayın Arka Planı: "2020 Model ve Üzeri" Şartına Aykırı Araç Çalıştırılması

Bir İl Müdürlüğü, şoförsüz ve yakıtsız araç kiralama hizmeti almıştır. Teknik şartname, Tip 1 binek araçların "2020 model ve üzeri" olmasını zorunlu kılmıştır. Ancak yüklenici, bu tipe ait ... adet aracı 2020 modelden daha düşük modelli olarak idareye vermiş ve bu araçlar hizmette kullanılmıştır.

Sözleşmenin Yaptırımı: Hem Fiyat Farkı Kesintisi Hem "On Binde 3" Ceza

İdare, bu aykırılığı tespit etmesine rağmen sözleşmesel yaptırımları uygulamamıştır. Oysa Teknik Şartname (Md. 10.14) ve Sözleşme (Md. 16) bu durumu açıkça düzenlemiştir:

  1. Fiyat Farkı Kesintisi: İdare, düşük özellikli aracın günlük kira bedelini, Türkiye Sigorta Birliği'nin "kasko değeri" üzerinden hesaplamalı ve şartnamedeki araçla arasındaki "farkı" yüklenicinin hakedişinden kesmelidir.
  2. Cezai Şart: Ayrıca, bu aykırılık (Md. 10.14) için Sözleşme Md. 16 uyarınca, her araç için günlük "On Binde 3" (0,0003) oranında ceza kesilmelidir.

Sayıştay Tespiti: Yaptırımların Uygulanmaması Kamu Zararıdır

Sayıştay Dairesi, idarenin hem kasko bedel farkını hem de on binde 3'lük sözleşme cezasını kesmeyerek teknik şartnamedeki aykırılığa göz yumduğunu ve bunun sonucunda kamu zararına sebebiyet verildiğini tespit etmiştir.

Sorumlulukta Kritik Ayrıntı: Kontrol Teşkilatındaki "Aday Memur" Sorumlu mu?

Kamu zararı sorumluluğu, Harcama Yetkilisi (HY), Gerçekleştirme Görevlisi (GG) ve "Kontrol Teşkilatı" üyelerine (Diğer Sorumlular) yüklenmiştir.

Ancak, Kontrol Teşkilatı üyelerinden birinin (Memur), hakediş tarihlerinde "hizmetli" kadrosunda "aday memur" olduğu anlaşılmıştır. Daire oy çokluğuyla, bu personelin savunmasını ve statüsünü dikkate alarak kamu zararı sorumluluğunun bulunmadığına karar vermiştir.

Karşı Oy Gerekçesi (Başkan): Karara katılmayan Daire Başkanı, hiçbir mevzuatın "aday memurların" komisyonlarda görev almasını engellemediğini belirtmiştir. Görevlendirilen personelin, statüsü ne olursa olsun, işin sözleşme ve şartnameye uygunluğunu kontrol etmekle sorumlu olduğunu ve bu nedenle (aday memur olsa dahi) oluşan kamu zararından sorumlu tutulması gerektiğini savunmuştur.

Analizin Sonucu

  1. İdareler İçin: Araç kiralamalarında model yılı gibi teknik şartlara uyulmadığı tespit edildiğinde, sözleşmede yazan tüm yaptırımlar (hem fiyat farkı kesintisi hem ceza) uygulanmak zorundadır. Aksi takdirde kamu zararı doğar.
  2. Kontrol Teşkilatı: Kontrol teşkilatı (muayene ve kabul komisyonu), kiralanan aracın ruhsatını kontrol ederek model yılını teyit etmekle yükümlüdür.
  3. Aday Memur Sorumluluğu: Aday memurların (özellikle de "hizmetli" gibi teknik olmayan bir kadrodan) kontrol teşkilatı gibi teknik ve mali sorumluluk gerektiren yerlerde görevlendirilmesi risklidir. Bu kararda Daire çoğunluğu adayı memuru sorumlu tutmasa da, Daire Başkanı'nın karşı oyu, bu durumun hukuki bir güvence olmadığını ve sorumluluk tartışılabileceğini göstermektedir.