Yeni Birim Fiyat Hangi Yılın Fiyatıyla Hesaplanır? "Usulde Paralellik" Kararı

Anahtar teslim götürü bedel sözleşmelerde proje değişiklikleri, fiyatlandırma açısından en riskli alanlardır. Özellikle fiyat farkı ödenmeyen işlerde, yapımından vazgeçilen bir imalat ile yerine konulan yeni bir imalatın hangi yılın rayiçlerine göre hesaplanacağı, idareler ve yükleniciler arasında sürekli bir anlaşmazlık konusudur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, iş artışı ve eksilişi hesaplamalarınızın Sayıştay denetimlerinden sorunsuz geçmesini sağlar. Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 23.03.2022 tarihli ve 51480 sayılı Kararı, bu konudaki "usulde paralellik" ilkesini netleştirmektedir.

Proje Değişikliği: 2017 Fiyatıyla Çıkarıp, 2018 Fiyatıyla Eklemek

Anahtar teslim götürü bedel usulüyle 2017 yılında sözleşmesi imzalanan ve fiyat farkı ödenmeyen bir yapım işinde, proje değişikliği zorunlu hale gelmiştir. İdare, bu değişiklik kapsamında;

  1. İş Eksilişi: Projeden vazgeçilen (eski) çatı paneli imalatının bedelini, 2017 yılı (sözleşme yılı) birim fiyatlarını esas alarak hakedişten düşmüştür.
  2. İş Artışı: Yerine yapılacak (yeni) çatı paneli imalatı için ise, sözleşmede olmayan yeni bir iş kalemi olarak 2018 yılı (uygulama yılı) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı pozlarını kullanarak yeni birim fiyat tespiti yapmış ve ödemeyi bu yüksek fiyattan gerçekleştirmiştir.

Sayıştay Dairesi, bu uygulamayı kamu zararı olarak nitelendirmiş; eksiltilen iş 2017 fiyatından hesaplanıyorsa, eklenen işin de 2017 fiyatından hesaplanması gerektiğini belirterek aradaki farka tazmin hükmetmiştir.

Sayıştay Temyiz Kurulu: "İş Eksilişi ve Artışı Aynı Yılın Fiyatına Tabi Olmalıdır"

Sorumlular, temyiz başvurularında Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin (YİGŞ) 22. maddesinde yeni birim fiyatların "ihale tarihi baz alınarak" ödeneceğine dair bir hüküm bulunmadığını, aksine yeni imalatın yüklenici ile mutabakat sağlanarak "uygulama ayı" rayiçleri (2018) üzerinden ödenmesinin yasal ve hakkaniyetli olduğunu savunmuştur.

Ancak Sayıştay Temyiz Kurulu'nun çoğunluk görüşü bu savunmayı reddederek Daire kararını onamıştır (TASDİK).

Kurul'un kararındaki temel gerekçe, anahtar teslim işlerdeki proje değişikliklerinde uygulanması gereken "usul ve yöntem paralelliği" ilkesidir. Bu ilkeye göre, bir proje değişikliği hem iş eksilişi hem de iş artışı yaratıyorsa, her iki hesaplamada da aynı yöntem ve aynı baz yıl kullanılmalıdır.

İdarenin, iş eksilişini (vazgeçilen imalatı) 2017 yılı fiyatlarıyla hesaplarken, iş artışını (yeni imalatı) 2018 yılı fiyatlarıyla hesaplaması bu paralellik ilkesine aykırıdır. Bu durum, fiyat farkı ödenmeyen bir sözleşmede yüklenici lehine dolaylı bir fiyat farkı yaratmakta ve kamu zararına neden olmaktadır. Her iki imalatın bedeli de 2017 yılı fiyatlarına göre hesaplanmalıydı.

Azınlık Görüşü: "Yeni İmalat Uygulama Yılı Rayiciyle Hesaplanır"

Karara katılmayan azınlık görüşü ise, sorumluların savunmasına paralel bir yaklaşım sergilemiştir. Bu görüşe göre, vazgeçilen işin bedelinin sözleşme bedelinden düşülmesi ile yeni bir imalat için YİGŞ 22. maddeye göre yeni fiyat tespiti yapılması, birbirinden bağımsız iki ayrı işlemdir. Yeni imalatın fiyatının, YİGŞ 22 uyarınca uygulama yılı rayiçleri (2018) üzerinden yüklenici ile mutabık kalınarak belirlenmesi mevzuata uygundur ve kamu zararı oluşmamıştır.

Analizin Sonucu

  • Bu karar, anahtar teslim işlerde proje değişikliği yapan idareler için çok kritik bir uyarı niteliğindedir.
  • İdareler için: Fiyat farkı olmayan bir sözleşmede proje değişikliği yaparken, "usulde paralellik" ilkesine dikkat edilmelidir. Eksilen imalatın bedeli hangi yılın rayiçleriyle belirleniyorsa, eklenen yeni imalatın bedeli de aynı yılın rayiçleriyle belirlenmelidir. Aksi takdirde, aradaki fark kamu zararı olarak tazmin edilebilir.
  • Yükleniciler için: İdareden bu yönde (farklı yıllara ait fiyatlarla) bir hesaplama talep etmek, sonradan Sayıştay denetiminde kamu zararı tespitiyle sonuçlanabilir. Azınlık görüşü olmasına rağmen, çoğunluk görüşünün bu konudaki yaklaşımı nettir.