Ana Yüklenicinin Cezai Şart Talebi: Geçici Kabulden Sonra Gönderilen İhtar Neden Geçersiz Sayıldı?

Taşeron sözleşmelerinde, işin zamanında ve eksiksiz bitirilmesi kritik öneme sahiptir. Ana yüklenicilerin, alt yüklenicilerin gecikmesi durumunda cezai şart talep edebilmesi, genellikle sözleşmede belirlenen özel "ihtar" ve "süre verme" prosedürlerine bağlıdır. İşin asıl idare tarafından "geçici kabulü" yapıldıktan sonra, ana yüklenicinin geriye dönük olarak alt yükleniciden gecikme cezası talep edip edemeyeceği önemli bir hukuki sorundur. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve taşeron ilişkilerinizde, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, sözleşmesel haklarınızı doğru zamanda ve usule uygun kullanmanızı sağlar. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 28.02.2023 tarihli ve E:2022/715, K:2023/776 sayılı kararı, bu usulün önemini vurgulamaktadır.

Kararın İlgili Kısmı

"24.09.2013 tarihli taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi gereğince işin zamanında ifa edilmemesi halinde iş bedelinin binde üçü oranında cezai şart uygulanacağı düzenlenmiş ise de bu şartın uygulanabilmesi için işveren tarafından yazılı bir bildirimin olmasının ön şart olduğu, maddede aynen "...yüklenicinin kusuru ile kararlaştırılan tarihte bitirilememiş ise, işveren mevcut eksiklikleri yazılı olarak yükleniciye bildirecek, eksikliklerin 10 gün içerisinde giderilmemesi halinde gecikilen hergün için yüklenici binde üç gecikme cezası ödeyecektir..." hükmünün bulunduğu, işveren Mert Naklak’ın geçici kabulden yaklaşık iki ay sonra 18.04.2014 tarihinde bunu dile getirdiği, bu şekildeki bildirimin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olmadığı, işveren Mert Naklak’ın bu şekilde cezai şart talep etmesinin dayanağının bulunmadığı..."

Olayın Arka Planı: Üçlü Dava Süreci

Dava dışı Çanakkale 18 Mart Üniversitesi (İdare), bir tiyatro salonu yapım işini ana yüklenici Mert Naklak'a (asıl davada davalı) ihale etmiştir. Ana yüklenici Mert Naklak ise, bu işi 24.09.2013 tarihli sözleşmeyle alt yüklenici AAAAA Ltd. Şti.'ye (asıl davada davacı) devretmiştir.

İşin tamamlanmasından sonra alt yüklenici, bakiye alacağı ve sözleşme dışı iş bedeli için icra takibi başlatmıştır (Asıl Dava). Buna karşılık ana yüklenici, alt yüklenicinin işi eksik ve geç yaptığını iddia ederek "menfi tespit" davası (Birleşen Dava 1) ve sözleşmedeki gecikme cezası için ayrı bir icra takibi ve itirazın iptali davası (Birleşen Dava 2) açmıştır.

Geçici Kabulden Sonra Gelen Cezai Şart İhtarı

İdare (Üniversite), 24.01.2014 tarihli geçici kabul tutanağı ile işin eksiksiz olarak teslim alındığını ve geçici kabulün yapıldığını tespit etmiştir. Ana yüklenici Mert Naklak da bu tutanağı itirazsız imzalamıştır. Ancak ana yüklenici, bu kabulden yaklaşık iki ay sonra, 18.04.2014 tarihinde alt yükleniciye "eksik işler var" diyerek bir ihtarname göndermiş ve gecikme cezası talep etmiştir.

Yargıtay Analizi: "Sözleşmedeki Prosedüre Uyulmadı"

İlk Derece Mahkemesi, alt yüklenicinin alacak talebini (asıl dava) kısmen kabul etmiş, ana yüklenicinin cezai şart talebini (birleşen dava 2) ise reddetmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi de bu kararı onamıştır. Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, ana yüklenicinin temyizi üzerine yaptığı incelemede, cezai şarta ilişkin ret kararını şu gerekçelerle hukuka uygun bulmuştur:

  1. Sözleşme Şartı Açıktır: Tarafların sözleşmesinin 6. maddesi, cezai şartın nasıl uygulanacağını açıkça belirtmiştir. Buna göre, işin süresinde bitmemesi halinde, işverenin (ana yüklenici) önce yazılı olarak eksiklikleri bildirmesi ve 10 gün süre vermesi, bu sürede giderilmezse ceza kesintisinin başlaması gerekmektedir.
  2. Geçici Kabul İşi Bitirir: Asıl idare (Üniversite), 24.01.2014 tarihinde yaptığı geçici kabul ile işin bittiğini ve eksik olmadığını tespit etmiştir. Ana yüklenici de bu tespiti imzalamıştır.
  3. Geç Gelen İhtar: Ana yüklenicinin, işin bittiği ve kabul edildiği tarihten iki ay sonra (18.04.2014) ihtarname çekerek, sözleşmenin 6. maddesindeki prosedürü işletmeye çalışması hukuken geçersizdir.
  4. Sonuç: Cezai şartın uygulanabilmesi için sözleşmede öngörülen "yazılı bildirim" ön şartı, işin tesliminden önce veya en geç teslim anında (geçici kabul sırasında) işletilmelidir. Geçici kabulden sonra gönderilen ihtar, sözleşmeye uygun olmadığından cezai şart talep edilemez.

Analizin Sonucu

  1. Cezai Şart İçin Sözleşme Usulü Esastır: Eğer taşeron sözleşmesi, gecikme cezası için "yazılı bildirim + süre verme" gibi bir ön şart içeriyorsa, ana yüklenici bu usule harfiyen uymak zorundadır.
  2. Geçici Kabul Bir Milattır: Asıl idarenin yaptığı "geçici kabul", işin sözleşmeye uygun olarak tamamlandığına dair güçlü bir karinedir. Bu kabulden sonra (özellikle ayıplı veya eksik iş tespiti yoksa) geriye dönük gecikme iddiasında bulunmak zordur.
  3. İhtarın Zamanlaması: Ana yüklenici, alt yüklenicinin gecikmesini veya eksik işlerini, iş devam ederken veya en geç geçici kabul heyetine bildirimde bulunarak tespit ettirmelidir.
  4. Hakkın Kaybı: Sözleşmedeki prosedüre uymayan ve işi itirazsız teslim alan (geçici kabule katılan) ana yüklenici, daha sonra alt yükleniciden gecikme cezası talep etme hakkını kaybeder.