Perdenin Aralanması Teorisi ve Organik Bağ: İdareler Tahsil Edilemeyen Alacaklarını Kardeş Şirketten İsteyebilir mi?

Kamu idarelerinin, haklı fesih veya eksik işler nedeniyle yüklenici şirketlerden olan alacaklarını tahsil etmesi, şirketin içinin boşaltılması veya ticari faaliyetine son vermesi nedeniyle imkansız hale gelebilmektedir. Bu durumda alacaklı idarelerin, asıl borçlu şirketin "devamı niteliğinde" veya "organik bağlı" olduğu başka şirketlere başvurması, "perdenin aralanması teorisi" olarak bilinen hukuki prensibi gündeme getirir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, tahsili imkansız görünen alacaklar için "perdenin aralanması" gibi ileri düzey hukuki yolları değerlendirmenizi sağlar. Bu analizde, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 12.02.2020 tarihli ve 2019/2590 E., 2020/408 K. sayılı kararı incelenmiştir.

Kararın İlgili Kısmı

"Kural olarak tüzel kişiler kendilerini oluşturan kişilerden bağımsız ayrı kişiler olup “sınırlı sorumluluk” ilkesi çerçevesinde hukuki işlemlerde taraf olurlar. ... Bunun engellenebilmesi amacıyla doktrinde “perdenin aralanması “teorisi geliştirilmiş, zaman içerisinde Yargıtay uygulamalarında da bu teori benimsenmiştir. ... davada perdenin aralanması teorisi sonucu sorumlu tutulmak istenen şirket ya da şahıslarında davada yer almaları zorunlu olup, mahkemece dava dışı sözleşmenin tarafı olan ... Şirketi hakkında bu davayla birleştirilmek üzere dava açması için süre verilip... karar verilmesi gerekirken... doğru olmadığından..."

Tahsil Edilemeyen Alacak ve "Organik Bağlı" Yeni Şirket İddiası

Davacı iş sahibi (kamu idaresi), sözleşme imzaladığı dava dışı A şirketi aleyhine açtığı davalar sonucunda alacaklı duruma gelmiş ve bu alacaklar kesinleşmiştir. Ancak idare, icra takibine rağmen şirketin mal varlığına rastlayamamış ve alacağını tahsil edememiştir. İdare, bu durum üzerine yeni bir dava açarak, davalı B şirketinin, asıl borçlu A şirketinin "devamı" niteliğinde olduğunu, alacakların tahsil edilemeyeceğinin anlaşılmasından sonra kurulduğunu ve aralarında (aynı ortaklar, aynı müdür, benzer çalışanlar, aynı faaliyet alanı) "organik bağ" bulunduğunu iddia etmiştir. İdare, "perdenin aralanması teorisi"ne dayanarak alacağın davalı B şirketinden tahsilini istemiştir.

Perdenin Aralanması Teorisi Nedir?

Yargıtay kararında bu teoriyi, "sınırlı sorumluluk" ilkesinin ve "tüzel kişilik" perdesinin, borç ve yükümlülüklerden kurtulmak amacıyla kötüye kullanılmasını engellemek için geliştirilmiş bir prensip olarak tanımlamıştır. Bu teori, alacaklıların, borçlu şirketin perdesini aralayarak arkasındaki gerçek kişilere (kuruculara) veya organik bağlı "kardeş şirketlere" gitmesine olanak tanır.

Yargıtay'ın Tespiti: "Perdenin Aralanması" Geçerlidir Ancak Usul Eksiktir

Yargıtay, "perdenin aralanması" teorisinin Yargıtay uygulamalarında benimsendiğini ve somut olayda da tartışılabileceğini kabul etmiştir. Ancak Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi'nin davayı reddeden kararını usuli bir eksiklik nedeniyle bozmuştur. Yüksek Mahkeme'ye göre:

  1. Verilecek karar, hem davalı B şirketini hem de asıl borçlu (dava dışı) A şirketini etkileyecektir (örn: rücu ilişkisi).
  2. Bu nedenle, "perdenin aralanması" davasında, hem asıl borçlu olan A şirketinin hem de organik bağ nedeniyle sorumlu tutulmak istenen B şirketinin davada birlikte taraf olarak yer alması zorunludur.
  3. Mahkemenin, davacı idareye, asıl borçlu A şirketi hakkında da dava açması ve bu davanın mevcut davayla birleştirilmesi için süre vermesi gerekirdi.

Analizin Sonucu

Yargıtay, "perdenin aralanması" teorisinin kamu alacakları (eser sözleşmesinden doğan) için de uygulanabilir olduğunu zımnen kabul etmiş, ancak davanın görülebilmesi için önemli bir usul şartı belirlemiştir. Karar, asıl borçlu şirketin davaya dahil edilmemesi nedeniyle bozulmuştur.

  • İdareler için ders: Yüklenicilerden tahsil edilemeyen alacaklar için, eğer şirketin borçtan kurtulmak amacıyla içinin boşaltıldığı veya muvazaalı olarak başka bir "kardeş şirket" kurulduğu (organik bağ) tespit edilirse, "perdenin aralanması" davası açılabilir. Ancak bu dava açılırken, hem asıl borçlu şirket hem de yeni şirket birlikte davalı gösterilmelidir.
  • Yükleniciler için ders: Ticaret hukuku prensibi olan "sınırlı sorumluluk", mutlak bir koruma sağlamaz. Borçlardan kurtulmak amacıyla tüzel kişilik perdesinin kötüye kullanılması (örn: aynı ortaklarla yeni bir şirket kurup eskisinin içini boşaltmak), alacaklıların bu perdeyi aralayarak yeni şirkete başvurmasına yol açabilir.