Kamu ihalelerinde süreçler, kanunla belirlenmiş katı sürelere tabidir. Bu sürelerin en kritik olanlarından biri de, ihaleyi kazanan isteklinin sözleşmeyi imzalaması için sahip olduğu süredir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, ihale sonucunun istekliye tebliğ edildiği tarihi izleyen günden itibaren 10 gün içinde kesin teminatı yatırarak sözleşmeyi imzalaması gerektiğini emreder. Bu süre "hak düşürücü" bir süredir; yani bu süre içinde yükümlülüklerini yerine getirmeyen istekli, sözleşme imzalama hakkını kaybeder ve geçici teminatı gelir kaydedilir.

Peki, bu 10 günlük sürenin son günü olan 10. gün, bir Cumartesi, Pazar gününe veya bir bayram tatiline denk gelirse ne olacaktır? İstekli, Cuma gününe kadar tüm işlemlerini bitirmek zorunda mıdır, yoksa tatilden sonraki ilk iş gününde de sözleşmeyi imzalayabilir mi? Bu basit gibi görünen ama ciddi hak kayıplarına yol açabilecek soru, idareler ve istekliler arasında uzun süre tereddütlere neden olmuştur. Kamu İhale Kurulu (KİK), 2011/DK.D-214 sayılı ilke kararıyla bu tereddüdü, hukukun genel ilkelerine atıf yaparak net bir şekilde gidermiştir.

Bu yaklaşım, sözleşme imzalanacağı son günde EKAP sisteminde arıza veya sorun olması halinde de geçerli olacaktır.

 

Hukuki Dayanak: Kamu İhale Kanunu ve Borçlar Kanunu İlişkisi

Kamu İhale Kanunu, sözleşme imzalama süresini 10 gün olarak belirlemiş, ancak bu sürenin son gününün tatile denk gelmesi halinde ne yapılacağına dair özel bir hüküm getirmemiştir. İşte bu noktada, Kanun'un kendi içinde bir çözüm mekanizması devreye girer. 4734 sayılı Kanun'un 64. maddesi, kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanacağını belirtir.

Bu atıf, bizi o dönemde yürürlükte olan Borçlar Kanunu'nun ilgili maddesine yönlendirir. Borçlar Kanunu, sürelerin hesaplanmasına ilişkin genel bir kural koyar: Kanunen tatil olarak kabul edilen bir güne denk gelen bir vadenin (son günün), kendiliğinden bu günü takip eden ve tatil olmayan ilk güne geçeceği hüküm altına alınmıştır. Bu ilke, "tatillerin süreye eklenmesi" değil, "sürenin son gününün tatil olması halinde vadenin ilk iş gününe ertelenmesi" prensibidir.

 

Süre İlk İş Günü Sonuna Uzar

KİK, bu iki kanun maddesini birleştirerek son derece açık ve anlaşılır bir karar vermiştir. Karara göre:

4734 sayılı Kanun'un 42. maddesinde sözleşmenin imzalanması için öngörülen 10 günlük kanuni sürenin son günü;

Ulusal bayram (29 Ekim),

Resmi bayramlar (23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos),

Dini bayramlar (Ramazan ve Kurban Bayramları),

Yılbaşı günü (1 Ocak),

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü,

Veya genel hafta tatiline (Cumartesi-Pazar)

rastlaması durumunda, sözleşme bu tatil günlerini takip eden ilk iş günü mesai saati bitimine kadar imzalanabilir.

Bu karar, idarelerin "Süreniz Cuma günü doldu, Pazartesi gelemezsiniz" veya isteklilerin "Bayram bitti, bir gün daha hakkım var" gibi yorum farklılıklarına dayalı uyuşmazlıkların önüne geçmiştir.

KİK'in bu kararı, hukuki bir boşluğu doldurmaktan öte, sistemin tüm paydaşları için öngörülebilirlik ve güvenlik sağlayan temel bir adımdır.

Hak Kaybını Önlemesi: Kararın en temel faydası, isteklinin kendi kusuru olmaksızın, sırf resmi bir tatil nedeniyle hak düşürücü süreye takılıp sözleşme hakkını kaybetmesini önlemesidir. Bu, adil yargılanma ve hak arama hürriyetinin bir yansımasıdır.

Uygulama Birliği Sağlaması: Ülke genelindeki binlerce idarenin bu konuda farklı yorumlar yapmasını engelleyerek, standart ve tek bir uygulama birliği oluşturmuştur. Bu, hukuki istikrarın temel gereğidir.

Hukuk Sisteminin Bütünlüğünü Göstermesi: Karar, Kamu İhale Hukuku'nun kapalı bir sistem olmadığını, hüküm bulunmayan hallerde Borçlar Hukuku gibi medeni hukukun temel dallarından beslendiğini ve onlarla bir bütünlük içinde çalıştığını gösteren somut bir örnektir.

Bu karara yönelik eleştirel bir yorum getirmek neredeyse imkânsızdır. Çünkü karar, yeni bir kural icat etmek yerine, mevcut kanunların (Kamu İhale Kanunu ve Borçlar Kanunu) birbirine atıf yapan hükümlerini bir araya getirerek, zaten var olan bir hukuki durumu net bir şekilde açıklamaktadır.

 

Sonuç

KİK'in 2011/DK.D-214 sayılı kararı, basit bir takvim sorunu gibi görünen ancak ciddi hukuki sonuçları olan bir konuyu kalıcı olarak çözüme kavuşturmuştur. Artık tüm idareler ve istekliler bilmektedir ki; sözleşme imzalama süresinin son günü bir tatil gününe denk geliyorsa, panik yapmaya gerek yoktur. Süre, tatilin bitimini takip eden ilk resmi iş gününün sonuna kadar hukuken devam etmektedir. Bu karar, kanunların ruhunun, katı takvim hesaplamalarından daha önemli olduğunu ve amacın hak kayıplarını önlemek olduğunu hatırlatan temel bir ilke kararı niteliğindedir.