Yaklaşık Maliyet Hatasının Tespit Yöntemi

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu uyarınca yapılan ihalelerde yaklaşık maliyet, hem ihale usulünün belirlenmesinde hem de tekliflerin değerlendirilmesinde (özellikle aşırı düşük teklif sınır değerinin tespitinde) kritik bir referans noktasıdır. Bu nedenle, yaklaşık maliyetin gerçekçi, güncel ve mevzuatta öngörülen usullere uygun olarak hesaplanması büyük önem taşır. Ancak, mevzuat idarelere bu hesaplamayı yaparken çeşitli yöntemler arasından seçim yapma konusunda bir takdir yetkisi tanımıştır. Kamu İhale Kurulunun 03.09.2025 tarihli ve 2025/UH.II-1865 sayılı kararı, bu takdir yetkisinin sınırlarını ve yaklaşık maliyet hesaplamasına yönelik itirazların hangi koşullarda kabul edilebileceğini göstermesi açısından önemlidir. Bu analiz, anılan kararı inceleyerek idarenin yaklaşık maliyet tespitindeki yöntem seçimi serbestisini ve bu yönteme karşı yapılan itirazların akıbetini ele almaktadır.

Yasal Dayanak ve İlgili Düzenlemeler

Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği'nin 7. ve 8. maddeleri, yaklaşık maliyetin hesaplanmasına ilişkin temel ilke ve yöntemleri düzenler. Yönetmeliğe göre idareler, KDV hariç yaklaşık maliyeti, ayrıntılı fiyat ve miktar araştırması yaparak bir hesap cetveline dayandırmak zorundadır. Fiyatların tespitinde kullanılabilecek yöntemler arasında bir öncelik sırası olmaksızın şunlar sayılmıştır:

  • Kamu kurum ve kuruluşlarınca belirlenmiş fiyatlar.
  • İhaleyi yapan idare veya diğer idarelerce gerçekleştirilmiş aynı veya benzer işlerdeki fiyatlar.
  • İlgili meslek odalarınca belirlenmiş fiyatlar.
  • Piyasadan yapılacak fiyat araştırması sonucu elde edilecek tekliflerin ortalaması.

İdareler, bu yöntemlerden birini, birkaçını veya tamamını kullanmakta serbesttir. Özellikle daha önce gerçekleştirilmiş benzer işlerdeki fiyatların kullanılması, sıkça başvurulan ve mevzuatın da uygun gördüğü bir yöntemdir. Bu yöntemin kullanılması durumunda, geçmiş tarihli fiyatların güncel piyasa koşullarını yansıtması için Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan ilgili fiyat endeksleri (örneğin Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi - Yİ-ÜFE) ile güncellenmesi, hesaplamanın sağlıklı olması açısından yerleşik bir uygulamadır.

Kurulun Değerlendirmesi

Somut olayda, bir üniversite hastanesinin 24 aylık yemek hizmeti alımı ihalesine katılan bir istekli, idarenin belirlediği yaklaşık maliyetin hatalı olduğunu iddia etmiştir. İddiasını, idarenin iki yıl önce yaptığı benzer bir ihalenin yaklaşık maliyeti ile güncel ihalenin yaklaşık maliyeti arasında, aradan geçen süredeki yüksek enflasyon ve personel ücretlerindeki artışlar göz önüne alındığında yeterli bir artış olmadığı tezine dayandırmıştır.

Kurul, itirazı değerlendirmek amacıyla idarenin yaklaşık maliyet hesap cetvelini incelemiştir. İnceleme sonucunda, idarenin yaklaşık maliyeti iki ana bileşende hesapladığı görülmüştür: işçilik maliyeti ve yemek maliyeti. İşçilik maliyetinin, ihale dokümanındaki personel sayısı ve ücret artış oranları dikkate alınarak KİK işçilik hesaplama modülü üzerinden doğru bir şekilde hesaplandığı tespit edilmiştir. Uyuşmazlığın asıl kaynağı olan yemek maliyetinin ise, idarenin 2023 yılında gerçekleştirdiği benzer ihaledeki öğün maliyetlerinin temel alınarak ve bu maliyetlerin Yİ-ÜFE ile ihale tarihine güncellenerek bulunduğu anlaşılmıştır.

Kurul, idarenin izlediği bu yöntemin, Hizmet Alımı İhaleleri Uygulama Yönetmeliği'nin 8. maddesinde sayılan "diğer idarelerce gerçekleştirilmiş aynı veya benzer işlerdeki fiyatlar" yöntemine uygun olduğuna karar vermiştir. Mevzuat, idarelere hangi yöntemi kullanacakları konusunda bir öncelik sırası dayatmadığı için, idarenin piyasa araştırması yapmak yerine önceki ihale fiyatlarını güncelleyerek kullanmasında bir hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Yaklaşık maliyetin, mevzuatta öngörülen geçerli bir yönteme dayalı olarak hesaplandığı tespit edildiğinden, başvuru sahibinin bu yöndeki iddiası yerinde görülmemiştir. Başvuru sahibinin fiyat farkı katsayılarına yönelik iddiası ise ihale dokümanına yönelik bir itiraz niteliğinde olup, yasal süresi içinde yapılmadığı için süre aşımı nedeniyle incelenmemiştir. Sonuç olarak, Kurul itirazen şikâyet başvurusunu reddetmiştir.

Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar

Bu karar, yaklaşık maliyetin belirlenmesi sürecindeki idari takdir yetkisinin altını çizen ve bu yetkiye yönelik itirazların sınırlarını belirleyen önemli bir nitelik taşımaktadır.

İdareler için: İdareler, yaklaşık maliyeti hesaplarken mevzuatta belirtilen yöntemlerden herhangi birini seçme serbestisine sahiptir. Ancak seçilen yöntemin tutarlı bir şekilde uygulanması ve yapılan tüm hesaplamaların (miktar tespiti, fiyat araştırması, endeksle güncelleme vb.) dayanaklarıyla birlikte bir hesap cetvelinde açıkça gösterilmesi zorunludur. Bu karar, özellikle periyodik olarak tekrarlanan alımlarda, önceki ihale fiyatlarını güncelleyerek yaklaşık maliyet oluşturmanın geçerli ve pratik bir yol olduğunu teyit etmektedir. Bu yöntem, her ihale öncesi yeniden kapsamlı bir piyasa araştırması yapma külfetini azaltabilir.

İstekliler için: İstekliler, bir ihalenin yaklaşık maliyetinin düşük veya hatalı olduğunu düşündüklerinde, itirazlarını sadece kendi maliyet analizlerine veya piyasa algılarına dayandırmamalıdır. İtirazın başarılı olabilmesi için, idarenin hesaplama yaparken mevzuatta öngörülen usul ve esaslara açıkça aykırı hareket ettiğini (örneğin, hiçbir araştırma yapmadan keyfi bir rakam belirlediğini, yanlış endeks kullandığını veya bariz aritmetik hatalar yaptığını) somut delillerle ortaya koymaları gerekir. İdarenin, mevzuatın izin verdiği yöntemlerden birini seçmiş olması durumunda, "daha doğru olacağı düşünülen" başka bir yöntemin kullanılması gerektiği yönündeki bir iddia, Kurul nezdinde kabul görmeyecektir. Bu karar, isteklilerin yaklaşık maliyete yönelik itirazlarını, idarenin takdir yetkisini aştığı ve hukuki bir usulsüzlük yaptığı noktasına odaklamaları gerektiğini göstermektedir.