Yargıtay CGK Kararı: %2515 Keşif Artışına Rağmen "Kamu Zararı Yok" Dedi!
Kamu ihalelerinde, özellikle de yapım işlerinde, öngörülemeyen zemin sorunları veya doğal afetler nedeniyle keşif artışları kaçınılmaz olabilmektedir. Ancak bu artışların astronomik seviyelere (%2500 gibi) ulaşması, doğrudan "görevi kötüye kullanma" (TCK 257) veya "kamu zararı" iddialarını gündeme getirir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, keşif artışlarının teknik ve hukuki gerekçelerini doğru temellendirerek ceza soruşturmalarını önlemenize yardımcı olur. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2013/275 K. sayılı kararı, TCK 257'deki "kamu zararı" unsurunun ispatlanmasının zorluğunu ortaya koyan emsal bir karardır.
Kararın İlgili Kısmı
"...keşif artışına konu işler hususunda ayrı bir ihale yapılsaydı, ihale bedelinin ne olacağı bilinemeyeceğinden bu konuda gerçekleşmiş bir kamu zararından söz edilemeyeceği, sanık tarafından başkasına menfaat sağlanmasının söz konusu olmadığı" şeklindeki açıklamalar göz önüne alındığında, sanığın beraatına dair Özel Daire hükmü isabetli olup, ONANMASINA karar verilmelidir."
Olayın Arka Planı: Heyelan ve Astronomik Keşif Artışları
Bir Organize Sanayi Bölgesi (OSB), meydana gelen heyelan sonrası hasarın giderilmesi için altyapı (yol, drenaj, su) yapım işi ihalesi düzenler. İş, yaklaşık 1.13 Milyon TL maliyetle 479 Bin TL'ye ihale edilir.
Ancak işe başlandıktan sonra heyelan ve zemin sorunlarının devam etmesi üzerine, yüklenici firmaya defalarca keşif artışı verilir. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarı olan sanık, bu artışlara "uygun görüş" vererek Bakan onayına sunar:
- İlk artışla bedel 1.9 Milyon TL'ye (%313 artış) çıkar.
- İkinci artışla bedel 5.2 Milyon TL'ye (%998 artış) çıkar.
- Üçüncü artışla (yeni imalatlar eklenerek) bedel 12.5 Milyon TL'ye (%2515,03 artış) çıkar.
Bu fahiş artışlar nedeniyle Müsteşar (sanık) hakkında TCK 257 (görevi kötüye kullanma) suçundan kamu davası açılır.
Bilirkişi Raporlarındaki Çelişkiler ve Yargılama
Yargılama süreci, bilirkişi raporları arasındaki çelişkilerle geçer:
- Savcılık Bilirkişisi: İşlemlerin ihale mevzuatına aykırı olduğunu ve kamu zararına neden olduğunu belirtir. (Ancak bu rapordaki bir bilirkişi sonradan "hata yaptık" diye ek rapor verir).
- Özel Daire (Yargıtay 4. CD) Bilirkişisi (Sayıştay Denetçileri):
- Keşif artışları sözleşmeye uygundur.
- İş bittiği için metraj tespiti (gerçek maliyet) mümkün değildir.
- En önemlisi: Bu işler ayrı bir ihaleyle yapılsaydı bedelinin ne olacağı bilinemeyeceği için, mevcut durumda "kamu zararı var" denemez.
Yargıtay 4. Ceza Dairesi (ilk derece mahkemesi sıfatıyla), bu raporlara dayanarak sanığın BERAATİNE karar verir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun Onama Kararı
YCGK, temyiz üzerine dosyayı inceler ve beraat kararını ONAR. Gerekçe, TCK 257'nin unsurlarının oluşmamasıdır:
- TCK 257'nin Şartları: TCK 257, sadece "norma aykırı davranışı" (usulsüzlük) cezalandırmaz. Mutlaka "kamu zararı", "kişi mağduriyeti" veya "haksız menfaat" sonuçlarından birinin somut olarak ispatlanmasını arar.
- Somut Kamu Zararı İspatı: YCGK, kamu zararının ispatlanamadığını belirtir. Heyelan gibi teknik zorunluluklar nedeniyle işin kapsamı değişmiştir.
- "Alternatif Maliyet" Belirsizliği: YCGK'nın kilit argümanı şudur: Kamu zararını tespit etmek için, yapılan işin maliyeti ile "eğer bu keşif artışı verilmeseydi ve iş yeniden ihale edilseydi oluşacak maliyet" kıyaslanmalıdır. İkinci ihalenin maliyeti bilinemediği için, yapılan ödemenin kamu zararı yarattığı iddia edilemez.
- Haksız Menfaat İspatı: Sanığın yükleniciye "haksız menfaat" sağladığına dair de somut bir delil (anlaşma, rüşvet vb.) dosyada bulunmamaktadır.
Analizin Sonucu
Bu karar, özellikle büyük altyapı ve inşaat projelerinde "kamu zararı"nın ispatının ne kadar zor olduğunu ve Yargıtay'ın bu konuya nasıl baktığını göstermektedir.
- Firmalar (Yükleniciler) İçin: Zorunlu nedenlerle (heyelan, deprem, öngörülemeyen zemin) ortaya çıkan keşif artışları, TCK 257 kapsamında otomatik bir suç oluşturmaz. Önemli olan, bu artışların teknik gerekçelerinin (raporlar, zemin etütleri) sağlam olmasıdır.
- İdareler (Kamu Görevlileri) İçin: Astronomik keşif artışları idari ve cezai soruşturma riskini her zaman taşır. Ancak ceza sorumluluğu doğması için, savcılığın "bu işi başka bir firmaya, daha ucuza yaptırmanın mümkün olduğunu" veya yükleniciye "haksız bir menfaat" sağlandığını somut delillerle ispatlaması gerekir.
- Hukuki Çıkarım: TCK 257 yargılamalarında, "kamu zararı"nın varlığı, "alternatif maliyetin" (yeniden ihale maliyetinin) mevcut maliyetten düşük olduğunun ispatlanmasına bağlıdır. Bu ispat edilemiyorsa, suçun maddi unsuru oluşmamış sayılır.




Yorum Bırak