Emeklilik Sonrası "Danışmanlık" Kılıfı ve Yasal Engeller
Kamu idarelerinde, tecrübesinden yararlanılmak istenen emekli personelin "danışmanlık hizmet alımı" yöntemiyle tekrar kurumda görevlendirilmesi sıkça karşılaşılan bir durumdur. Ancak bu iyi niyetli yaklaşım, kamu personel rejimini düzenleyen emredici kanun hükümlerine takılabilir. Personel istihdam modelleri ve hizmet alımı süreçlerinde yasal sınırlara riayet etmek, idarecileri mali ve idari soruşturmalardan korur. Bu tür hassas istihdam ve ihale süreçlerinde Yaka Danışmanlık uzmanlığına başvurmak, mevzuata aykırı işlem tesis edilmesini önler. Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 06.03.2024 tarihli ve 56527 tutanak sayılı kararı, bu konudaki kırmızı çizgileri netleştirmiştir.
Kararın İlgili Kısmı
"Kapsamına belediyelerin de dahil olduğu Kanunda belirtilen daire, idare, kurum ve kuruluşlardan hangi sebeple olursa olsun ayrılanların, ayrıldığı tarihten önceki iki yıl içinde hizmetinde bulunduğu daire... karşı, ayrıldığı tarihten başlayarak üç yıl süreyle görev ve faaliyet alanlarıyla ilgili konularda herhangi bir şekilde... görev ve iş alamayacağı..."
Olayın Özü: Emekli Müdürün Danışman Olarak Dönüşü
Bir belediyede müdür kadrosunda görev yapan personel, yaş haddinden veya isteğiyle emekliye ayrılmıştır. İdare, bu kişinin tecrübesinden ve hafızasından yararlanmak amacıyla, emeklilik tarihinden çok kısa bir süre sonra (bir ay içinde), 4734 sayılı Kanun’un 22/a maddesi (Doğrudan Temin) kapsamında kendisiyle "Ulaşım Hizmetleri Danışmanlığı" sözleşmesi imzalamıştır. İdare, bu işlemin hizmetin aksamaması için yapıldığını ve mevzuata uygun olduğunu savunmuştur.
İdarenin Savunması: "Tecrübe ve Zorunluluk"
Sorumlular, söz konusu kişinin ulaşım hizmetleri konusundaki birikiminin tartışılmaz olduğunu, pandeminin yarattığı olağanüstü koşullar ve yüklenici firmanın yaşadığı sorunlar nedeniyle bu hizmete acil ihtiyaç duyulduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca, 657 sayılı Kanun veya 4734 sayılı Kanun açısından bir engel olmadığını, alınan hizmetin karşılığının verildiğini, dolayısıyla ortada bir kamu zararı olmadığını iddia etmişlerdir.
Sayıştay Temyiz Kurulu'nun "2531 Sayılı Kanun" Vurgusu
Temyiz Kurulu, olayı 2531 sayılı "Kamu Görevlerinden Ayrılanların Yapamayacakları İşler Hakkında Kanun" çerçevesinde değerlendirmiştir. Bu kanuna göre, kamu görevinden ayrılan bir kişi, ayrıldığı tarihten önceki iki yıl içinde görev yaptığı kuruma karşı, ayrılış tarihinden itibaren üç yıl süreyle iş alamaz ve taahhüde giremez. Kurul, emekli personelle imzalanan danışmanlık sözleşmesinin bir "taahhüt" olduğunu ve bu yasağın ihlal edildiğini belirtmiştir. Sözleşme, kanunun emredici hükmüne aykırı olduğu için "kesin hükümsüz" sayılmış ve ödenen bedeller kamu zararı olarak kabul edilerek tazmin hükmü tasdik edilmiştir. Hizmetin fiilen verilmiş olması, işlemin kanuna aykırılığını ve sözleşmenin geçersizliğini ortadan kaldırmamıştır.
Analizin Sonucu
- 3 Yıl Yasağı: Kamu görevlisinin, emekli olduğu veya ayrıldığı kuruma karşı 3 yıl boyunca doğrudan veya dolaylı iş yapması, ihale alması veya sözleşmeli personel gibi çalıştırılması yasaktır.
- Sözleşme Geçersizdir: Bu yasağa rağmen yapılan sözleşmeler, Borçlar Kanunu ve İdare Hukuku açısından "kesin hükümsüz"dür.
- Hizmetin Fiilen Verilmesi: Hizmetin fiilen verilmiş olması, usulsüz istihdam yöntemini meşrulaştırmaz ve ödenen paranın kamu zararı sayılmasını engellemez.




Yorum Bırak