10 Tonluk Yük İçin 40 Tonluk Vinç Kiralamak Kamu Zararı mı? Sayıştay'dan Saha Gerçeklerini Bilen Karar

Doğrudan teminle yapılan makine kiralamalarında, idarelerin ihtiyacından daha yüksek kapasiteli ekipman kiralaması, kamu kaynaklarının verimsiz kullanıldığı iddiasıyla sıkça sorgulanır. Özellikle vinç kiralamalarında, denetçilerin yüzeysel olarak "yük ağırlığı" ile "vinç kapasitesini" kıyaslaması, teknik gerçekleri göz ardı eden kamu zararı iddialarına yol açabilmektedir. Bu tür karmaşık ihale, sözleşme ve hakediş sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, teknik gerekçelerinizi denetim merciileri önünde doğru ve güçlü bir şekilde sunmanızı sağlar. Sayıştay 6. Dairesi'nin 11.04.2025 tarihli ve 973 sayılı Kararı (İlam No: 73, Madde: 12), bu teknik detayı net bir şekilde ortaya koyan emsal bir niteliktedir.

Kararın İlgili Kısmı

"Açıklanan gerekçelerle, vinçlerin kaldırabileceği maksimum ağırlık ve uzanabileceği maksimum mesafeye göre vinçlerin kapasitelerinin değişmesi sebebiyle kutu box atım mesafeleri ile ilgili olarak işin 30 tonluk bir vinç ile yapılmasının mümkün olmadığı görüldüğünden... kamu zararı oluşmamıştır."

Denetçi İddiası: "30 Tonluk Vinç Yeterliydi"

Bir belediyenin Fen İşleri Müdürlüğü, doğrudan temin ile 30, 35 ve 40 tonluk vinçler kiralamıştır. Bu vinçlerle yapılan işler, betonarme kutu box (menfez) indirme-bindirme ve konteyner yüklemesidir. Denetçi, raporda, kaldırılan kutu box ağırlıklarının 5 ila 10 ton arasında olduğunu, iki adet yüklense bile 20 tonu geçmediğini belirterek, bu işlerin tamamının 30 tonluk vinç ile yapılmasının mümkün olduğunu, 35 ve 40 tonluk vinç kiralanarak fazla ödeme yapıldığını ve kamu zararına neden olunduğunu iddia etmiştir.

İdarenin Teknik Savunması: "Kapasite Sadece Tonaj Değil, Mesafe ve Stabilizasyondur"

Sorumlular (idare yetkilileri), bu iddiaya karşı detaylı bir teknik savunma sunmuştur:

Yük Kaldırma Diyagramı: 30 ton kapasiteli bir vincin bu ağırlığı sadece kule dibinde (örn: 4,81 m mesafede 19,27 ton) kaldırabildiği belirtilmiştir. İmalatın gerektirdiği 10,34 metre mesafede ise vincin kaldırma kapasitesinin 7,58 tona düştüğü teknik yük kaldırma diyagramı ile sunulmuştur.

Moment Kaybı: Vinçlerde sehimden (esneme) kaynaklı olarak yaklaşık %15 civarında ek bir moment kaybı (kapasite düşüşü) yaşanır.

Saha Koşulları (Kritik Gerekçe): En önemli gerekçe saha koşullarıdır. İşlemlerin yapıldığı kırsal alanlarda yollar dardır. Bu nedenle, vincin tam kapasite çalışabilmesi için zorunlu olan denge ayaklarının (stabilizatörlerin) tam açılamaması söz konusudur. Ayrıca ayakların basıldığı yerin yumuşak zemin olması da vincin tam kapasite çalışmasına engeldir. Ayaklar tam açılamazsa, yük diyagramındaki 7,58 tonluk kapasite daha da düşer.

Sayıştay: "30 Tonluk Vinç İle İşin Yapılması Mümkün Değildi"

Sayıştay 6. Dairesi, idarenin bu teknik savunmasını ve sunduğu yük diyagramlarını yerinde bulmuştur. Karar, denetçinin "30 tonluk vinç 10 tonluk yükü kaldırır" şeklindeki basit varsayımının yanlış olduğunu, vinç kapasitesinin "kaldırabileceği maksimum ağırlık" ve "uzanabileceği maksimum mesafe" (radius) ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Saha koşulları (dar yollar, açılamayan denge ayakları) ve 10 metreyi aşan atım mesafeleri dikkate alındığında, işin 30 tonluk bir vinç ile yapılmasının teknik olarak mümkün olmadığına karar verilmiştir. Bu nedenle 35 ve 40 tonluk vinç kiralanması bir zorunluluk olup, kamu zararı oluşmamıştır.

Analizin Sonucu

Teknik Kapasite ≠ Maksimum Kapasite: Bu karar, bir makinenin (özellikle vinç) teknik kapasitesinin, sadece etiketindeki maksimum tonaj olmadığını; saha koşulları, zemin stabilitesi, denge ayaklarının açılma mesafesi ve çalışma yarıçapı (radius) gibi faktörlere bağlı olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Gerekçelendirmenin Önemi: İdareler, ihtiyaçtan yüksek gibi görünen makine kiralamalarını, mutlaka teknik verilere (yük kaldırma diyagramları) ve saha koşullarına (yol darlığı, zemin yapısı) dayandırarak gerekçelendirmelidir.

Sayıştay, somut teknik verilere ve saha gerçeklerine dayanan savunmaları (denetçi raporunun aksine olsa bile) kabul etmektedir.