Giriş: Bürokrasinin Ağına Takılan Teklifler

Kamu ihalelerine katılımın en temel şartlarından biri, firmanın devlete vadesi geçmiş vergi borcunun bulunmamasıdır. Bu şartın kontrolü, uzun bir süredir Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP) üzerinden Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) entegrasyonu ile anlık olarak yapılmaktadır. Ancak bu dijital kolaylık, beraberinde ciddi bir mağduriyet potansiyeli taşıyordu. Bir firma, vergi borcunu ihale saatinden hemen önce ödemiş olsa bile, GİB sistemindeki güncelleme gecikmeleri veya bankacılık işlemlerindeki yavaşlık nedeniyle, EKAP'ın yaptığı anlık sorgulamada hala "borçlu" görünebiliyordu.

Bu "sistemsel gecikme," tamamen iyi niyetli ve yükümlülüğünü yerine getirmiş bir isteklinin, haksız bir şekilde ihaleden elenmesine ve geçici teminatının gelir kaydedilmesine neden oluyordu. Bu durum, "anlık veri" ile "gerçek durum" arasındaki farktan kaynaklanan bir adaletsizlikti. Kamu İhale Kurulu (KİK), 01 Ekim 2025 tarihinde aldığı 2025/DK.D-361 sayılı devrim niteliğindeki ilke kararıyla, bu bürokratik gecikmelerin kurbanı olan isteklileri koruyacak yeni, esnek ve adil bir mekanizma kurmuştur.

 

KİK'in Getirdiği Yeni Mekanizma: Proaktif Belge ve Düzeltme Süresi

KİK, bu sorunu çözmek için katı kuralı esneten ve istekliye kendini ispatlama şansı veren iki aşamalı yeni bir sistem getirmiştir. 8 Ekim 2025 tarihinden sonraki ihalelerde uygulanacak bu yeni sistem şu şekilde işleyecektir:

  1. Proaktif Güvence: "Vergi Borcu Yoktur" Belgesini Yükleme İmkanı

EKAP'taki "İhaleye Katılım Belgesi" formuna, doldurulması zorunlu olmayan yeni bir satır eklenecektir: "Vergi Borcu Olmadığına İlişkin Belge".

İstekliler, bu alana, teklif tarihinden geriye doğru üç iş günü içinde alınmış, doğrulanabilir bir "vergi borcu yoktur" belgesini yükleyebileceklerdir. Bu bir zorunluluk değil, bir "sigorta" niteliğindedir.

  1. İhale Komisyonunun Değerlendirmesi ve "Makul Süre" Fırsatı

İhale komisyonu, teklifleri açtığında her zamanki gibi EKAP üzerinden anlık vergi borcu sorgulamasını yapacaktır.

Senaryo A (Sorun Yok): Sorgulamada borç çıkmazsa, işlem normal şekilde devam eder.

Senaryo B (Doğrudan Eleme): Sorgulamada borç çıkar ve istekli yukarıda bahsedilen "vergi borcu yoktur" belgesini sisteme hiç yüklememişse veya alakasız bir belge yüklemişse, teklifi doğrudan değerlendirme dışı bırakılır ve geçici teminatı gelir kaydedilir.

Senaryo C (Düzeltme Fırsatı): Sorgulamada borç çıkar, ANCAK istekli sisteme geçerli (son 3 iş gününe ait) bir "vergi borcu yoktur" belgesi yüklemişse, işte bu noktada yeni mekanizma devreye girer. İstekli doğrudan elenmez. Kendisine EKAP üzerinden bir bildirim yapılarak, iki iş gününden az olmamak üzere makul bir süre verilir. İstekli bu süre içinde, borcunun olmadığına dair doğrulanabilir güncel bir belgeyi idareye sunarsa teklifi geçerli kabul edilir. Sunamazsa elenir ve geçici teminatı yanar.

 

Kararın Değerlendirmesi: Adalet ve Pratiklik

KİK'in bu kararı, kamu ihale sistemine adalet ve esneklik getiren son derece olumlu bir adımdır.

Hakkaniyetin Tesisi: Karar, GİB veya bankacılık sistemlerindeki gecikmelerin faturasının iyi niyetli istekliye kesilmesinin önüne geçmektedir. Bu, "gerçek durumun" anlık veriye üstünlüğünün kabul edilmesidir.

Öngörülebilirlik ve Güvence: İstekliler artık, borçlarını ödedikten sonra alacakları bir belge ile kendilerini sistemsel risklere karşı güvence altına alabileceklerini bilmektedirler. Bu, hukuki güvenliği artırır.

Gereksiz Uyuşmazlıkları Önlemesi: Bu mekanizma sayesinde, sırf bu nedenle yapılan ve KİK'in iş yükünü artıran yüzlerce itirazen şikayet başvurusunun da önüne geçilmiş olacaktır.

Kararın uygulanmasında dikkat edilmesi gereken tek nokta, idarelerin "makul süre" kavramını tutarlı bir şekilde uygulaması ve "doğrulanabilir belge" kriterlerini net bir şekilde belirlemesidir. Ancak KİK'in "iki iş gününden az olmamak üzere" diyerek bir alt sınır çizmesi, bu konuda keyfiliğin de önüne geçmektedir.

 

Sonuç

KİK'in 2025/DK.D-361 sayılı kararı, dijital sistemlerin kaçınılmaz gecikme ve senkronizasyon sorunlarına karşı, insan odaklı ve adil bir çözüm üretmiştir. Artık "vergi borcu yoktur" belgesi, istekliler için sadece bir formalite değil, aynı zamanda bürokratik ağlara takılmaya karşı güçlü bir kalkan olacaktır. Bu karar, kamu ihale sisteminin, katı kuralların esiri olmak yerine, hayatın gerçeklerine ve hakkaniyet ilkesine uygun çözümler üretebildiğinin somut bir göstergesidir. 8 Ekim 2025'ten itibaren, vergi borcu sorgulamaları daha adil ve daha az riskli bir sürece dönüşecektir.