1. Kamu Zararı Kavramı
5018 sayılı Kanun'un 71. maddesi, kamu zararını açık bir şekilde tanımlar. Buna göre kamu zararı; "kamu görevlilerinin kasıt, kusur veya ihmalinden kaynaklanan mevzuata aykırı karar, işlem veya eylemleri sonucunda kamu kaynağında meydana gelen artışa engel olma veya azalmaya neden olma" halidir.
Bu tanımdan hareketle, kamu zararının oluşabilmesi için üç temel unsurun bir arada bulunması gerekir:
- Hukuka Aykırılık: Zarara yol açan işlem veya eylemin, kanunlara, yönetmeliklere, tüzüklere veya diğer idari düzenlemelere aykırı olması gerekir.
- Kamu Görevlisinin Kusuru: Zararın, ilgili kamu görevlisinin kasıt, kusur veya ihmali sonucunda ortaya çıkması şarttır. Buradaki sorumluluk, sadece yetkili amirleri değil, mali işlemlere karar veren, onaylayan ve uygulayan tüm kamu görevlilerini kapsar.
- Mali Kayıp: Hukuka aykırı eylemin sonucunda, kamu kaynağında fiilen bir azalma meydana gelmesi ya da kaynakta bir artışın engellenmesi gerekir. Yani, ortada somut, ölçülebilir bir maddi kayıp olmalıdır.
2. Sorumluluk Mekanizması ve Mali Yetki
5018 sayılı Kanun, kamu zararı oluşturduğu tespit edilen kamu görevlileri için bir sorumluluk mekanizması öngörür. Kanuna göre, mali yetki ve sorumluluk, genel olarak harcama yetkililerine ve gerçekleştirme görevlilerine aittir. Üst yöneticiler, idarelerinin bütçesini hazırlamaktan, kaynaklarını etkin ve verimli kullanmaktan ve mali saydamlığı sağlamaktan birinci derecede sorumludur. Ancak, üst yöneticilerin sorumluluğu mali sorumluluk kapsamında ele alınmamakta ve üst yöneticiler kural olarak kamu zararından sorumlu tutulmamaktadır. Ancak, Sayıştay kararlarına bakıldığında, üst yöneticinin talimatı ile iş yapılan veya üst yöneticinin cümleleri ile kamu zararına neden olunan hallerde üst yöneticilerin de kamu zararından sorumlu tutuldukları görülmektedir.
- Harcama Yetkilileri: Bir harcamanın yapılmasından ve ödenmesinden sorumlu olan yetkililer, harcamanın hukuka uygunluğunu, bütçe ödeneklerinin yeterliliğini ve amaca uygunluğunu kontrol etmek zorundadır.
- Gerçekleştirme Görevlileri: Harcama talimatını alan ve harcamanın fiilen gerçekleşmesini sağlayan görevliler (kontrol teşkilatı, muayene kabul komisyonu üyeleri, ihale komisyonu üyeleri, ödeme emri belgesine imza atan vb.), harcamanın belgelere uygunluğunu ve yasal gereklilikleri yerine getirip getirmediğini kontrol etmekle yükümlüdür.
Kamu zararı tespiti halinde, bu kişilerin kusur veya ihmali derecesine göre oluşan zararın tazmininden sorumlu tutulmaları mümkündür.
3. İdare Zararı Kavramı ve Sayıştay Kararları
Kamu zararı ile yakından ilişkili olan ancak ondan ayrışan bir diğer kavram idare zararıdır. İdare zararı, kamu görevlilerinin kusuru olmaksızın ortaya çıkan, ancak idare için mali bir yük oluşturan durumu ifade eder. Örneğin, bir hizmet alımı ihalesinde rekabetin yeterince sağlanamaması sonucunda piyasa fiyatının üzerinde bir bedel ödenmesi, kamu zararı değil, idare zararı olarak değerlendirilebilir. Bu, idarenin kendi iç işleyişinden veya piyasa koşullarından kaynaklanan bir durumdur.
Bu ayrım, Sayıştay'ın denetim ve yargılama süreçleri için hayati öneme sahiptir. Sayıştay kararları, kamu zararı ve idare zararı arasındaki ayrımı netleştirir. Sayıştay, bir harcamanın veya işlemin kamu zararına yol açıp açmadığına karar verirken, 5018 sayılı Kanun'un 71. maddesinde belirtilen unsurların varlığını titizlikle inceler.
- Sayıştay, bir harcamanın mevzuata aykırı olduğunu tespit ederse, kamu görevlisinin kast, kusur veya ihmalinin olup olmadığına bakar. Eğer bu unsurlar mevcutsa, ilgili kamu görevlisini kamu zararı tazmininden sorumlu tutar.
- Ancak, eğer illiyet bağının bulunmadığı, kamu görevlisinin kasıt, kusur veya ihmalinin olmadığı, ancak idare için ekonomik olarak verimsiz olduğu sonucuna varılırsa, bu durum "idare zararı" olarak değerlendirilir ve ilgili kamu görevlileri mali olarak sorumlu tutulmaz. Bu durumda, Sayıştay, durumu bir denetim bulgusu olarak raporlar ve idarenin bu tür durumlardan ders çıkarmasını, mali yönetimini iyileştirmesini önerebilir.
Sayıştay kararları, kamu zararı kavramının yorumlanmasında ve uygulanmasında belirleyici bir rol oynar. Bu kararlar, kamu görevlilerinin mevzuata uygun hareket etme yükümlülüğünü pekiştirirken, idarenin ekonomik ve verimli çalışma ilkelerine riayet etmesini sağlamayı amaçlar. Ancak, bu kararlar aynı zamanda, kamu görevlilerini, salt idari bir hatadan veya piyasa koşullarından kaynaklanan zararlar nedeniyle haksız yere mali sorumluluk altına sokmaktan da korur.
Sonuç
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu, kamu zararı kavramını yasal bir zemine oturtarak mali disiplin ve hesap verebilirlik ilkelerini güçlendirmiştir. Kamu zararı, yalnızca hukuka aykırılık değil, aynı zamanda kamu görevlisinin kusurunu da gerektiren bir durumdur. Sayıştay’ın, kamu zararı ile idare zararı arasındaki ayrımı netleştiren kararları, kamu görevlilerinin sorumluluklarının sınırlarını çizerken, idarelerin mali yönetim kalitesini artırmalarına da katkı sağlar. Bu karmaşık sistem, kamu kaynaklarının doğru ve dürüst bir şekilde yönetilmesini sağlamak için kilit bir rol oynamaktadır.
Yorum Bırak