Şirket Patronunun Sigorta İkilemi

Yapım işleri sektöründe, özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlerde, şirketin sahibi veya ortağı olan mühendisin aynı zamanda projenin şantiye şefliğini de üstlenmesi sıkça rastlanan bir durumdur. Bu durum, hem maliyetleri düşürmek hem de işin bizzat sahibi tarafından yönetilmesini sağlamak adına son derece mantıklıdır. Ancak bu pratik durum, iş deneyim belgesi alma aşamasında ciddi bir bürokratik engelle karşılaşıyordu.

İdareler, bir mühendisin şantiye şefi olarak çalıştığını ispatlaması için genellikle o iş süresince adına yatırılmış Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) prim ödeme belgelerini talep ederler. Ne var ki, bir şirketin ortağı olan kişi, İş Kanunu'na tabi bir "işçi" değildir ve genellikle 4/b (Bağ-Kur) sigortalısıdır. Bu nedenle, kendi şirketinden 4/a (SGK) sigortalısı olarak prim ödemesi yapmaz veya yapamaz. Bu durum, fiilen yıllarca şantiyeleri yönetmiş bir şirket ortağının, sırf SGK prim dökümü sunamadığı için hak ettiği iş deneyim belgesini alamamasına neden oluyordu. Kamu İhale Kurulu (KİK), 2022/DK.D-395 sayılı ilke kararıyla, bu şekilci ve hakkaniyetsiz uygulamaya son vererek, "özün şekle üstünlüğü" ilkesini benimsemiştir.

 

Bürokratik Engel: SGK Kaydı Olmayan Şantiye Şefliği

Sorunun temelinde, idarelerin iş deneyim belgesi düzenlerken uyguladığı katı ve standart bir tevsik (ispat) yöntemi yatıyordu. Bir kişinin bir yapım işinde şantiye şefi olarak görev yaptığını kanıtlamanın en kolay ve yaygın yolu, o sözleşme süresince adına düzenlenmiş SGK hizmet dökümünü sunmaktır. Bu belge, kişinin o şirkette o tarihler arasında "çalıştığını" resmi olarak gösterir.

Ancak bu yöntem, şirket ortağı olan mühendisler için işlemiyordu. Kendi şirketinin ortağı ve dolayısıyla "işvereni" konumunda olan bir mühendisin, aynı zamanda kendi kendisinin "işçisi" olarak SGK'lı olması ticari hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu kişiler Bağ-Kur'a prim öderler. Bu durum, idareleri bir ikilemde bırakıyordu: Mevzuatta aranan "şantiye şefliği görevini fiilen yapma" şartı, sadece SGK belgesiyle mi ispatlanabilir? Yoksa başka belgeler de bu ispat için yeterli midir? Bu belirsizlik, birçok şirket ortağı mühendisin hak kaybına uğramasına neden oluyordu.

 

KİK'in Çözümü

KİK, bu soruna son derece pragmatik ve hakkaniyet odaklı bir çözüm getirmiştir. Kurul, SGK prim belgesinin, şantiye şefliği görevini ispatlamanın tek yolu olmadığına karar vermiştir. Maddi gerçeğin, yani kişinin o işi fiilen yapıp yapmadığının, başka delillerle de ortaya konulabileceğini kabul etmiştir.

KİK'in 2022/DK.D-395 sayılı kararına göre, şantiye şefinin aynı zamanda yüklenici şirketin ortağı olduğu durumlarda, iş deneyim belgesi başvurusu sırasında SGK prim ödeme belgesi sunulmasa dahi, aşağıdaki iki şartın birlikte sağlanması halinde iş deneyim belgesi düzenlenebilir:

Başvuru yapan kişinin, yüklenici şirketin ortağı olduğunu tevsik etmesi (Ticaret Sicil Gazetesi, ortaklar pay defteri vb. belgelerle).

Başvuru kapsamında sunulan diğer belgelerden kişinin yapım işinde şantiye şefi olarak görev yaptığının net bir şekilde anlaşılması (sözleşme, yapı denetim defteri, idare ile yapılan yazışmalar, geçici kabul tutanakları vb. belgelerde isminin "şantiye şefi" olarak geçmesi).

Bu kararla KİK, idarelere "Sadece tek bir belgeye takılıp kalmayın, dosyanın bütününe bakarak maddi gerçeği araştırın" mesajını vermiştir.

 

Kararın Değerlendirilmesi

KİK'in bu kararı, bürokratik katılığı aşan ve gerçek hayattaki ticari pratikleri tanıyan önemli bir adımdır.

Hak Kaybını Önlemesi: Kararın en önemli sonucu, fiilen şantiye şefliği yapmış ancak statüsü gereği SGK primi yatıramamış binlerce mühendis ve mimarın hak ettiği iş deneyim belgesine kavuşmasının önünü açmasıdır. Bu, anayasal bir hak olan "çalışma hakkının" bir uzantısı olan "deneyimini belgeleme hakkının" korunmasıdır.

Pragmatik Yaklaşım: Karar, idari işlemlerde şekilcilik yerine özün esas alınması gerektiğini teyit etmektedir. Önemli olan, bir görevin kağıt üzerinde nasıl göründüğü değil, fiilen kim tarafından ve nasıl yapıldığıdır.

İdareler İçin Yol Gösterici: Bu ilke kararı, benzer durumlarla karşılaşan tüm idareler için standart bir uygulama oluşturarak, farklı idarelerin farklı kararlar vermesinin önüne geçmiştir.

Karara yönelik ciddi bir eleştiri getirmek zordur. Zira karar, mevcut bir hakkı genişletmekten ziyade, bürokratik bir engel nedeniyle kullanılamayan bir hakkın kullanımını mümkün kılmaktadır. Belki tek risk, idarelerin "diğer belgelerden anlaşılması" ifadesini çok dar yorumlayarak yine de zorluk çıkarması olabilir. Ancak KİK'in bu net ilke kararı karşısında, idarelerin de daha esnek ve bütüncül bir değerlendirme yapması beklenir.

 

Sonuç

KİK'in 2022/DK.D-395 sayılı kararı, şantiye şefliği yapan şirket ortaklarının yaşadığı büyük bir mağduriyeti gidermiştir. Artık bir mühendisin iş deneyimini belgelemesi için ille de SGK prim dökümü sunması gerekmemektedir. Şirket ortağı olduğunu ve şantiye şefliği görevini diğer resmi belgelerle (sözleşme, hakediş raporları, tutanaklar vb.) ispatlayabilen her mühendis, hak ettiği iş deneyim belgesini alabilecektir. Bu karar, kamu ihale sisteminin, ticari hayatın gerçeklerine ve hakkaniyet ilkesine ne kadar önem verdiğini gösteren somut bir örnektir.