Bir Günle Kaçan Milyonluk İhaleler

Yapım işleri ihalelerinde rekabeti artırmak ve sektöre yeni aktörlerin girişini kolaylaştırmak amacıyla kanun koyucu, iş deneyimi olmayan mühendis ve mimarlara önemli bir olanak tanımıştır: Diplomalarını, yani mezuniyet belgelerini, belirli bir parasal karşılığı olan bir "iş deneyimi" olarak kullanma hakkı. Mevzuat, mezuniyetten sonra geçen her yıl için, her sene güncellenen bir tutar kadar deneyim puanı verilmesini öngörür.

Ancak "mezuniyetten sonra geçen her yıl" ifadesi, uygulamada ciddi bir adaletsizliğe ve hak kaybına yol açıyordu. İdarelerin birçoğu bu ifadeyi "tamamlanmış tam yıl" olarak yorumluyordu. Bu yoruma göre, mezuniyetinin üzerinden 5 yıl 11 ay 29 gün geçmiş bir mühendis ile sadece 5 yıl 1 gün geçmiş bir mühendis, aynı iş deneyim tutarına (5 yıllık) sahip kabul ediliyordu. Neredeyse fazladan bir yıllık tecrübe, bir sonraki "yıl dönümü" gelmediği için tamamen yok sayılıyordu. Bu durum, "bir günle" ihaleyi kaybetme gibi hakkaniyete sığmayan sonuçlar doğuruyordu. Kamu İhale Kurulu (KİK), 2016/DK.D-179 sayılı ilke kararıyla bu yoruma son vererek, "kıst" yani oransal hesaplama dönemini başlatmıştır.

 

Sorunun Kaynağı: "Her Yıl" İfadesi

4734 sayılı Kanun'un 62. maddesi, mezuniyetten sonra geçen "her yıl" için belirlenen tutar kadar benzer iş deneyimi verileceğini hükme bağlamıştı. Ancak bu ifadenin nasıl hesaplanacağına dair ne kanunda ne de ikincil mevzuatta bir açıklık bulunmuyordu. Bu boşluk, idarelerin işin kolayına kaçarak sadece tam yılları dikkate almasına neden oluyordu. Bu durum, Anayasa'nın ve Kamu İhale Kanunu'nun temel ilkelerinden olan "eşit muamele" ilkesini de zedeliyordu. Çünkü aralarında neredeyse bir yıllık fiili tecrübe farkı olan iki mühendis, sırf takvimdeki yıl dönümleri denk gelmediği için aynı kefeye konuluyordu. Bu adaletsizlik, KİK'in müdahalesini zorunlu kılmıştır.

 

KİK'in Çözümü: Yıl, Ay ve Gün Üzerinden Oransal (Kıst) Hesaplama

KİK, kararında, kanunun amacının mühendis ve mimarların sektöre girişini kolaylaştırmak ve rekabeti artırmak olduğunu vurgulamıştır. Bu amaçla bağdaşmayan katı "tam yıl" yorumunun terk edilmesi gerektiğine hükmetmiştir. Kurul, "mezuniyetten sonra geçen her yıl" ifadesinin, mezuniyet tarihi ile ihalenin yapıldığı tarih arasındaki sürenin yıl, ay ve gün üzerinden kıst olarak hesaplanması gerektiği sonucuna varmıştır.

Bu yeni ve adil hesaplama yöntemi şu şekilde işleyecektir:

Tam Yıllar: Mezuniyet ile ihale tarihi arasındaki tam yıl sayısı, o yıl için belirlenen yıllık tutarla çarpılır.

Tam Aylar: Tam yılların dışında kalan tam ay sayısı, yıllık tutarın 12'ye bölünmesiyle elde edilen aylık tutarla çarpılır.

Kalan Günler: Tam aylar dışında kalan gün sayısı ise, aylık tutarın 30'a bölünmesiyle elde edilen günlük tutarla çarpılır.

Bu üç kalemden elde edilen tutarların toplamı, mühendis veya mimarın nihai iş deneyim tutarını oluşturacaktır. KİK, kararında verdiği örnekle bu hesaplamayı somutlaştırmıştır: Mezuniyet tarihi 01.07.2010 olan bir mühendisin 20.04.2016'daki bir ihaleye katılması durumunda, aradaki 5 yıl, 9 ay ve 19 günlük sürenin tamamı oransal olarak hesaba katılarak iş deneyimi bulunur.

 

Değerlendirme

KİK'in bu kararı, kamu ihale hukukunda adaletin ve hakkaniyetin sağlanması adına atılmış çok önemli bir adımdır.

Eşit Muameleyi Sağlaması: Karar, fiili tecrübe süresi daha fazla olan mühendisin, bu tecrübesinin karşılığını almasını sağlayarak eşit muamele ilkesini tesis etmektedir. Artık "bir günle" veya "bir ayla" yaşanan büyük hak kayıpları dönemi sona ermiştir.

Hukuki Belirsizliği Gidermesi: İdareler arasındaki farklı uygulamalara son vererek, tüm yapım işi ihalelerinde standart ve tek bir hesaplama yönteminin kullanılmasını sağlamıştır. Bu, hem idareler hem de istekliler için hukuki öngörülebilirliği artırmıştır.

Rekabeti Artırması: Mezuniyetinin üzerinden henüz tam yıl geçmemiş genç mühendislerin ve mimarların da, o güne kadar biriktirdikleri tecrübelerini (ay ve gün olarak) ihalelerde kullanabilmelerinin önünü açarak, rekabetin daha da artmasına katkı sağlayacaktır.

Karara yönelik eleştirilebilecek pek bir yön bulunmamaktadır. Zira karar, mevcut bir kuralı değiştirmekten ziyade, yoruma açık bir ifadeyi, kanunun ruhuna ve hukukun genel ilkelerine en uygun şekilde netleştirmektedir. Belki tek tartışma noktası, "gün" hesabında ayın 30 gün kabul edilmesi olabilir; ancak bu, pratik ve standart bir hesaplama yöntemi olarak kabul edilebilir bir basitleştirmedir.

 

Sonuç

KİK'in 2016/DK.D-179 sayılı kararı, yapım işi ihalelerinde "diploma ile iş deneyimi" müessesesini daha adil ve hakkaniyetli bir zemine oturtmuştur. Bu kararla birlikte, mühendis ve mimarların mezuniyetlerinden sonra geçen her bir günün dahi bir değeri olduğu tescillenmiştir. Artık idareler, katı ve haksız "tam yıl" yorumunu terk ederek, yıl, ay ve gün esasına dayalı oransal hesaplama yapmak zorundadır. Bu durum, hem bireysel hak kayıplarını önleyecek hem de kamu ihalelerindeki rekabet ortamını daha sağlıklı bir yapıya kavuşturacaktır.