Giriş
Sözleşmeler, taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen hukuki metinlerdir. Ancak bazen taraflardan biri, özellikle de bir işi yapmayı taahhüt eden yüklenici, bu borcunu yerine getiremez. İşte bu noktada, alacaklı tarafın haklarını korumak için devreye giren hukuki mekanizmalardan biri "namı hesabına yaptırma"dır. Özellikle kamu ihaleleri sonucunda imzalanan sözleşmelerde, yüklenicinin işi terk etmesi, iflas etmesi veya sözleşmeye aykırı hareket etmesi gibi durumlarda idarelerin başvurduğu bu yöntem, hem işin tamamlanmasını sağlar hem de doğan zararın sorumlusuna rücu edilmesine olanak tanır. Peki, tam olarak "namı hesabına yaptırma" ne anlama gelir ve süreç nasıl işler?
Namı Hesabına Yaptırma: Kavramsal Çerçeve
"Namı hesabına yaptırma", en basit tanımıyla, bir borçlunun (yüklenicinin) yapmayı taahhüt ettiği bir işi yapmamasından dolayı, alacaklının (idarenin veya iş sahibinin) bu işi üçüncü bir kişiye yaptırması ve bu süreçte ortaya çıkan tüm masraf ve zararları asıl borçluya yükletmesi anlamına gelir. Hukuki dilde bu durum genellikle "hasar ve hesabı önceki yükleniciye ait olmak üzere" şeklinde ifade edilir. Bu, bir nevi "senin yerine başkasına yaptırıyorum ama faturasını sen ödeyeceksin" demenin hukuki yoludur.
Bu kavramın temel dayanağı, Türk Borçlar Kanunu ve kamu ihaleleri için özel olarak düzenlenmiş olan 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'dur.
Kamu İhale Hukukunda Uygulama Süreci
Kamu projelerinde bu süreç, katı kurallara bağlanmıştır. Yapım İşleri Genel Şartnamesinde geçici ve kesin kabul aşamalarında ve iş devam ederken, yüklenici nam ve hesabına yaptırmaya yönelik düzenlemeler yapılmıştır. Bunların tamamında yükleniciye ihtar çekilmekte ve bunun üzerine yüklenicinin hakedişinden kesilmek suretiyle işler yaptırılmaktadır.
Sonuç
"Namı hesabına yaptırma", sözleşme hukukunda alacaklıyı koruyan güçlü bir yaptırım mekanizmasıdır. Kamu ihale süreçlerinde ise hem projelerin kamu yararına tamamlanmasını güvence altına alan hem de yükümlülüğünü yerine getirmeyen yüklenicinin mali olarak sorumlu tutulmasını sağlayan kritik bir süreçtir. Bu nedenle, yüklenicilerin sözleşme şartlarına harfiyen uyması, işi zamanında ve tekniğine uygun olarak bitirmesi, bu tür ağır mali ve hukuki sonuçlarla karşılaşmamaları için hayati önem taşımaktadır.




Yorum Bırak