Giriş
Hukuki metinlerde, teknik şartnamelerde ve özellikle inşaat sektöründeki sözleşmelerde sıkça "fen ve sanat kurallarına uygun olarak yapılacaktır" ifadesine rastlanır. Bu ifade, bir projenin veya imalatın kalitesini ve standartlarını belirleyen temel bir referans noktasıdır. Peki, soyut gibi görünen bu "fen ve sanat kuralları" tam olarak ne anlama gelmektedir? Bu kurallar nerede yazılıdır ve sınırları nasıl çizilir? Bu kavram, bir işin sadece sözleşme metnine değil, aynı zamanda o işin ait olduğu meslek disiplininin genel kabul görmüş bilimsel, teknik ve estetik standartlarına uygun olması gerektiğini ifade eder. Bu kurallara uyulmaması, yüklenici için ciddi hukuki ve mali sorumluluklar doğurabilir.
Fen ve Sanat Kuralları: Tanımı ve Kapsamı
Fen ve sanat kuralları (veya "bilim ve sanat kuralları"), belirli bir meslek veya uzmanlık alanında, o anki bilimsel ve teknolojik veriler ışığında genel olarak kabul edilmiş, kanıtlanmış ve doğruluğu benimsenmiş olan temel ilkeler, yöntemler ve standartlar bütünüdür. Bu kurallar, yazılı bir kanun metni gibi tek bir yerde toplanmamıştır; bunun yerine geniş bir kaynak yelpazesine yayılmıştır:
- Bilimsel ve Teknik Literatür: Mühendislik, mimarlık gibi alanlarda yazılmış ders kitapları, bilimsel makaleler ve araştırma sonuçları.
- Mesleki Standartlar ve Yönetmelikler: Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından yayınlanan standartlar, ilgili bakanlıkların (örneğin Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı) çıkardığı yönetmelikler (Deprem Yönetmeliği, Yangın Yönetmeliği vb.), Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın genel teknik şartnameleri.
- Meslek Odalarının Kuralları: TMMOB'a (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği) bağlı odaların (İnşaat Mühendisleri Odası, Mimarlar Odası vb.) yayınladığı yönetmelikler, mesleki davranış ilkeleri ve uygulama kılavuzları.
- Genel Kabul Görmüş Uygulamalar (Teamül): O meslek alanında uzman kişiler tarafından yaygın olarak uygulanan ve doğruluğu zamanla kanıtlanmış olan yöntemler ve pratikler.
- Yargı Kararları (İçtihatlar): Benzer konularda mahkemelerin (özellikle Yargıtay'ın) daha önce verdiği kararlar, bu kuralların yorumlanmasında yol gösterici olur.
Örneğin, bir betonarme inşaatta kullanılacak beton sınıfının proje gerekliliklerini karşılaması, demir donatının projeye ve Deprem Yönetmeliği'ne uygun şekilde bağlanması, su yalıtımının doğru malzeme ve doğru işçilikle yapılması "fen ve sanat kurallarına" uygunluğun temel göstergeleridir.
Hukuki Dayanak: Türk Borçlar Kanunu ve Eser Sözleşmesi
Fen ve sanat kuralları kavramının hukuki temelini, Türk Borçlar Kanunu'nda düzenlenen "Eser Sözleşmesi" hükümleri oluşturur. Eser sözleşmesinde yüklenici (müteahhit), bir eser meydana getirmeyi taahhüt ederken, iş sahibine karşı bir "sadakat ve özen borcu" altındadır. Bu özen borcu, yüklenicinin işi sadece sözleşmede yazanlarla sınırlı kalmadan, mesleğinin gerektirdiği tüm teknik bilgi ve beceriyi kullanarak, fen ve sanat kurallarına uygun bir şekilde tamamlamasını gerektirir.
Yargıtay kararlarında da istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere, bir yüklenici, alanında uzman bir profesyonel olarak kabul edilir ve bu nedenle ilgili tüm teknik standartları bilmek ve uygulamakla yükümlüdür. "Bilmiyordum" veya "sözleşmede yazmıyordu" gibi bir savunma genellikle kabul görmez. Eğer sözleşmede bir detay belirtilmemişse, yüklenici o detayı fen ve sanat kurallarının gerektirdiği en doğru şekilde yapmak zorundadır.
Fen ve Sanat Kurallarının İhlalinin Sonuçları: Ayıplı İfa
Bir imalatın veya eserin fen ve sanat kurallarına aykırı olarak yapılması, hukuken "ayıplı ifa" olarak nitelendirilir. Bu durumda iş sahibinin, ayıbın niteliğine göre çeşitli hakları doğar:
- Onarım Hakkı: İş sahibi, masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin tamir edilmesini talep edebilir.
- Bedelden İndirim Hakkı: Eserdeki ayıp, kullanım amacını tamamen engellemeyen ancak değerini düşüren bir nitelikteyse, iş sahibi sözleşme bedelinden indirim yapılmasını isteyebilir.
- Sözleşmeden Dönme Hakkı: Eğer ayıp, eserin iş sahibi tarafından kullanımını imkansız hale getirecek kadar önemliyse veya belirlenen sürede düzeltilmemişse, iş sahibi sözleşmeden dönebilir.
- Tazminat Hakkı: Yukarıdaki haklara ek olarak, iş sahibi ayıplı ifa nedeniyle uğradığı diğer zararların (örneğin kira kaybı, ek masraflar) tazmin edilmesini de talep edebilir.
İnşaat projelerinde fen ve sanat kurallarına aykırılık, genellikle yapı güvenliğini doğrudan etkilediği için sonuçları çok ağır olabilir. Özellikle taşıyıcı sistemde yapılan hatalar, "gizli ayıp" olarak nitelendirilir ve zamanaşımı süreleri daha uzun tutulur.
Sonuç
Fen ve sanat kuralları, bir projenin görünmeyen ama en temel anayasasıdır. Bu kurallar, bir işin sadece "yapılmış" olmasını değil, "doğru yapılmış" olmasını güvence altına alır. Yükleniciler için bu kurallara uymak sadece bir sözleşme şartı değil, aynı zamanda yasal ve mesleki bir zorunluluktur. İş sahipleri için ise, teslim aldıkları eserin kalitesini, güvenliğini ve uzun ömürlülüğünü denetlemede en önemli ölçüttür. Bir uyuşmazlık durumunda mahkemeler ve bilirkişiler, bir imalatın uygunluğunu değerlendirirken daima fen ve sanat kurallarını referans alacaktır.




Yorum Bırak