Kamu ihale sürecinde yükleniciden alınan kesin teminat, adeta idarenin elinde tuttuğu bir "güvence senedi" gibidir. Bu senedin temel işlevi, yüklenicinin sözleşmeden doğan borçlarını eksiksiz ve zamanında yerine getirmesini sağlamaktır. İşini layıkıyla yapan bir yüklenici için bu teminat, proje sonunda geri alacağı bir finansal varlıkken; taahhütlerini ağır şekilde ihlal eden bir yüklenici için ise karşılaşacağı en ciddi mali yaptırımlardan biridir.

Kesin teminatın Hazine'ye gelir kaydedilmesi, idarenin yüklenicinin kusurlu eylemleri nedeniyle uğradığı veya uğrayabileceği zararları telafi etmek için bu güvence senedini kullanması anlamına gelir. Bu işlem, idarenin keyfi bir kararıyla değil, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nda açıkça tanımlanmış, sınırlı ve belirli durumların gerçekleşmesi halinde uygulanabilen nihai bir yaptırımdır.

Peki, bir yüklenici hangi hataları yaparsa bu en ağır mali sonuçla yüzleşir?

 

Kesin Teminatın Gelir Kaydedilmesinin Temel Koşulu: Sözleşmenin Feshi

Kesin teminatın gelir kaydedilmesinin altında yatan en temel ve yaygın neden, sözleşmenin yüklenicinin kusuru nedeniyle idare tarafından feshedilmesidir. İdare, sözleşmeyi keyfi olarak değil, 4735 sayılı Kanun'un 19. ve 20. maddelerinde belirtilen ağır ihlal durumlarında feshedebilir. Bu durumlar gerçekleştiğinde, fesih işlemiyle birlikte teminatın gelir kaydedilmesi süreci de başlar.

İşte teminatın gelir kaydedilmesine yol açan o kritik durumlar:

  1. Taahhüdün Yerine Getirilmemesi ve İşe Devam Edilmemesi:

Bu durum, yüklenicinin en temel borcunu ihlal etmesidir. Süreç genellikle şu şekilde işler:

  • İhlalin Tespiti: Yüklenicinin işi sözleşme ve eklerine uygun olarak yapmadığı, işi yavaşlattığı veya belirlenen iş programının ciddi şekilde gerisinde kaldığı tespit edilir.
  • İhtarname Çekilmesi: İdare, durumu tespit ettikten sonra yükleniciye bir ihtarname gönderir. Bu ihtarnamede, aykırılıkların neler olduğu açıkça belirtilir ve bunları düzeltmesi için en az on gün süre verilir.
  • İhlalin Devamı: Yüklenici, verilen bu süreye rağmen aynı kusurlu davranışlarına devam ederse, idare artık sözleşmeyi feshetme hakkı kazanır.
  • Sonuç: Fesih kararıyla birlikte, yüklenicinin kesin teminat mektubu derhal nakde çevrilir veya nakit teminatı irat (gelir) olarak kaydedilir.
  1. İşin Terk Edilmesi ve ağır aykırılık halleri:

Yüklenicinin ihtarname sürecini dahi beklemeden, işi tamamen bırakması, şantiyeyi boşaltması gibi fiili durumlar da sözleşmenin feshi ve teminatın gelir kaydedilmesi için yeterli bir sebeptir. Bunun yanında, sözleşmede cezalar kısmında yazılı olan ağır aykırılık halleri de sözleşmenin derhal feshi için bir gerekçe olabilir.

  1. Sözleşmenin Yasak Bir Şekilde Devredilmesi:

Yüklenici, idarenin yazılı izni olmaksızın sözleşmeyi başkasına devredemez. Böyle bir izinsiz devir yapıldığının tespiti, sözleşmenin derhal feshedilmesine ve teminatın gelir kaydedilmesine yol açar.

  1. Yüklenicinin İflası veya Mali Acz İçinde Olması:

Yüklenicinin iflas etmesi veya taahhüdünü yerine getiremeyeceğini kendisinin idareye bildirmesi gibi mali acz durumları da sözleşmenin feshi ve teminatın gelir kaydedilmesi sonucunu doğurur.

 

Yasak Fiil veya Davranışlarda Bulunulması

Teminatın gelir kaydedilmesine yol açan bir diğer önemli durum ise, yüklenicinin sözleşmenin uygulanması sırasında 4735 sayılı Kanun'un 25. maddesinde sayılan yasak fiil veya davranışlarda bulunduğunun tespit edilmesidir. Bu davranışlar, ihale sürecinin dürüstlüğüne ve kamu düzenine yönelik en ciddi tehditler olarak kabul edilir. Örnekler:

  • Hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma yoluyla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak.
  • Sahte belge düzenlemek veya kullanmak.
  • Rüşvet vermek veya teşebbüs etmek.

Bu tür bir durumun tespiti halinde, idarenin herhangi bir ihtar çekmesine gerek kalmaksızın sözleşme doğrudan feshedilir ve kesin teminat derhal gelir kaydedilir.

 

Protesto Çekme ve Mahkeme Kararı Gerekir mi?

4735 sayılı Kanun'un 21. maddesi, bu konuda idareye büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Fesih kararı alındığında, kesin teminatın gelir kaydedilmesi için ayrıca protesto çekmeye veya mahkemeden bir karar almaya gerek yoktur. İdarenin fesih kararı ve bu kararı dayanak göstererek bankaya veya ilgili kuruma yapacağı bildirim, teminatın gelir kaydedilmesi için yeterlidir.

Bu durum, kamu alacağının hızlı bir şekilde tahsil edilmesini ve idarenin uğradığı zararın bir an önce karşılanmasını amaçlar.

 

Sonuç

Kesin teminat, yüklenicinin sözleşmeye bağlılığının bir sembolüdür ve bu bağlılık kırıldığında sembolün mali bir cezaya dönüşmesi kaçınılmazdır. Taahhüdünü ihlal ederek sözleşmenin feshine neden olan, işi terk eden veya yasak fiillerle kamu düzenini bozan bir yüklenici, sadece o projeyi değil, aynı zamanda idareye güvence olarak sunduğu ciddi bir finansal varlığı da kaybeder.