Giriş
Kamu yapım işleri sözleşmelerinde, yüklenicinin temerrüdü veya idarenin sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmemesi gibi nedenlerle sözleşmenin feshedilmesi, taraflar arasında ciddi mali uyuşmazlıklara yol açar. Bu uyuşmazlıkların en önemlilerinden biri, yüklenici tarafından idareye verilen kesin teminat mektubunun akıbetidir. İdareler genellikle, feshin yüklenici kusurundan kaynaklandığını iddia ederek teminatı gelir kaydetme (irat kaydetme) yoluna giderler. Ancak, sözleşmenin feshine yol açan süreçte idarenin de kusurlu olduğu durumlarda, yani bir "ortak kusur" halinde, teminatın gelir kaydedilip kaydedilemeyeceği önemli bir hukuki sorundur.
Bu makalede, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 07.11.2018 tarihli ve 2018/3153 E., 2018/4316 K. sayılı kararı incelenerek, bir yapım işi sözleşmesinin feshinde her iki tarafın da kusurlu bulunması (ortak kusur) halinde, idarenin yüklenicinin teminat mektubunu gelir kaydetme hakkının bulunup bulunmadığı konusu ele alınacaktır.
İlgili Mevzuat ve Hukuki Zemin
- 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu Madde 19, 20, 21: Sözleşmenin yüklenicinin veya idarenin kusuruyla feshedilmesi hallerini ve sonuçlarını düzenler. Özellikle Madde 20, yüklenicinin taahhüdünü yerine getirmemesi halinde teminatın gelir kaydedileceğini hükme bağlar. Bu hükmün uygulanabilmesi için feshin tamamen yüklenicinin kusurundan kaynaklanması gerekir.
- Yapım İşleri Genel Şartnamesi (YİGŞ) Madde 21: Anahtar teslimi götürü bedel işlerde %10, birim fiyatlı işlerde ise %20'yi aşan iş artışlarının mevcut sözleşme kapsamında yaptırılamayacağını, bu durumun işin tasfiyesi için bir gerekçe oluşturabileceğini düzenler.
- Feshin Hukuki Niteliği: Fesih, tek taraflı bir irade beyanı olup, karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğuran bozucu yenilik doğuran bir haktır. Feshin haklı olup olmadığı, daha sonra açılacak bir alacak veya tazminat davasında mahkeme tarafından değerlendirilir.
- Ortak Kusur Kavramı: Bir zararın veya hukuki sonucun (somut olayda feshin) meydana gelmesinde her iki tarafın da ihmal veya kusurlu davranışlarının etkili olmasıdır. Borçlar hukukunda ortak kusur, genellikle tazminat miktarının indirilmesine veya tamamen kaldırılmasına yol açar.
Kararın İncelenmesi (Yargıtay 15. HD 2018/4316 Sayılı Karar)
- Olayın Özeti ve Uyuşmazlık
Bir okul inşaatı işinde, proje değişikliği nedeniyle işin maliyetinde %10'luk yasal iş artışı sınırını aşan bir artış meydana gelmiştir. YİGŞ Madde 21 uyarınca, bu durumda idarenin işi tasfiye etmesi gerekirken, idare bu yola gitmemiş ve sözleşmeyi feshetmiştir. Diğer yandan, yüklenici de kendisine verilen süre uzatımına rağmen işi tamamlamayıp %25 seviyesinde bırakmış ve imalatı durdurmuştur. İdare, fesih sonrası yüklenicinin kesin teminat mektubunu gelir kaydetmiştir. Yüklenici, feshin haksız olduğunu ve teminat mektubunun iadesi gerektiğini belirterek dava açmıştır.
- Yargıtay'ın Değerlendirmesi ve Bozma Gerekçesi
Yargıtay, ilk derece mahkemesinin teminat iadesi talebini reddeden kararını bozarken, "ortak kusur" tespitine dayanmıştır:
- İdarenin Kusuru: Yasal iş artışı sınırı olan %10'un aşıldığı bir durumda, idarenin YİGŞ Madde 21 uyarınca işi tasfiye etmesi gerekirken, bu yola gitmeyerek sözleşmeyi feshetmesi, idareyi fesihte kusurlu hale getirmiştir31.
- Yüklenicinin Kusuru: Yüklenicinin de, kendisine tanınan süre uzatımına rağmen işi tamamlamayıp %25 gibi düşük bir seviyede bırakması ve imalatı durdurması, yükleniciyi fesihte kusurlu kılmıştır32.
- Ortak Kusurun Sonucu: Teminat Gelir Kaydedilemez: Yargıtay, her iki tarafın da kusurlu eylemlerinin sözleşmenin feshine yol açtığı tespitinden hareketle, kilit önemdeki şu ilkeye varmıştır: "Tarafların fesihte ortak kusurlu olmaları halinde teminat mektubunun irad kaydedilmesi mümkün olmayacağından iade edilmesi gerekmektedir."33.
Yargıtay'a göre, teminatın gelir kaydedilmesi, feshin tamamen yüklenicinin kusurundan kaynaklandığı durumlarda uygulanabilecek ağır bir yaptırımdır. Eğer idarenin de feshe yol açan bir kusuru varsa (sözleşmeyi tasfiye etmesi gerekirken feshetmesi gibi), bu yaptırımın uygulanması hakkaniyete ve hukuka aykırı olacaktır. Bu nedenle, mahkemenin ortak kusur durumunu gözeterek teminat mektubunun iadesine karar vermesi gerekirken, talebi reddetmesi hatalı bulunmuştur.
Sonuç
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2018/4316 sayılı kararı, sözleşmenin feshinde kusur dağılımının, teminat mektubunun akıbeti üzerindeki doğrudan etkisini ortaya koyan emsal bir karardır. Bu karardan çıkarılması gereken temel ilkeler şunlardır:
- Bir kamu yapım sözleşmesinin feshinde, sadece yüklenicinin değil, idarenin de kusurlu eylemleri olup olmadığı dikkatle incelenmelidir.
- Eğer feshin meydana gelmesinde her iki tarafın da kusuru varsa, yani bir "ortak kusur" durumu söz konusu ise, idare yüklenicinin kesin teminat mektubunu gelir kaydedemez.
- Ortak kusur halinde, yüklenici teminat mektubunun iadesini talep etme hakkına sahiptir.
- YİGŞ uyarınca iş artış oranının yasal sınırları aşması, idareye sözleşmeyi feshetme değil, tasfiye etme yükümlülüğü getirir. İdarenin bu yola gitmeyip sözleşmeyi feshetmesi, kendisini fesihte kusurlu duruma düşürür.
Bu karar, idarelerin fesih yetkisini kullanırken keyfi davranamayacaklarını, kendi sözleşmesel ve yasal yükümlülüklerini de göz önünde bulundurmaları gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Fesih sürecinde idarenin de bir kusuru varsa, bunun hukuki sonucu, teminatın gelir kaydedilmesi gibi ağır bir yaptırımın uygulanamamasıdır.




Yorum Bırak