Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 10.03.2009 tarihli ve 30690 tutanak sayılı kararı , bu konudaki önemli bir usulî detayı aydınlatmaktadır.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 18.05.2022 tarihli ve 52015 sayılı Kararı , bu iki yükümlülük arasındaki farkı net bir şekilde ortaya koymaktadır.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 18.05.2022 tarihli ve 52015 sayılı Kararı , bu ispat yükümlülüğü konusunda önemli bir içtihat sunmaktadır.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 14.09.2022 tarihli ve 52283 tutanak sayılı kararı , bu konuda emsal bir içtihat oluşturmuştur.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 28.12.2022 tarihli ve 52785 sayılı Karar Düzeltme Kararı , bu konudaki ispat standardını netleştirmiştir.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 18.05.2022 tarihli ve 52025 sayılı Kararı , bu önemli konuya açıklık getirmiştir.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 29.12.2021 tarihli ve 50744 sayılı Kararı , bu tehlikeli mahsuplaşma yönteminin kamu zararı doğuracağına hükmetmiştir.

Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 06.07.2022 tarihli ve 52279 tutanak sayılı kararı , bu konudaki tüm tartışmaları sona erdirecek niteliktedir.

Temyiz Kurulu'nun bozma kararı üzerine verdiği bu yeni kararla, YBF tespitindeki usul hatalarının altını çizmektedir.

Bu analizde, Sayıştay Temyiz Kurulu'nun 09.05.2013 tarihli ve 37120 sayılı kararını inceliyoruz.