Uyuşmazlığın Temeli: Davanın Görüleceği Doğru Mahkeme
Hukuki bir uyuşmazlığın çözümünde ilk adım, davanın doğru mahkemede açılmasıdır. Görevli mahkemenin yanlış belirlenmesi, davanın usulden reddedilmesine ve yargılamanın en başından itibaren zaman ve emek kaybına yol açar. Kamu ihale sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda, tarafların hukuki statüsü (tacir olup olmamaları) görevli mahkemenin belirlenmesinde kilit rol oynar. Bu tür teknik ancak hayati konularda hata yapmamak için Yaka Danışmanlık gibi uzman kuruluşlardan destek almak önemlidir. İncelenen uyuşmazlık, bir kamu idaresinin (Milli Savunma Bakanlığı), yüklenici firmanın iflası ve taahhüdünü yerine getirmemesi üzerine, bu yükleniciye kefil olan sigorta kooperatifinden kefalet senetlerinin bedelini talep etmesiyle ilgilidir. Dava, Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılmıştır. Ancak mahkeme, davaya bakma görevinin kendisinde olup olmadığını re'sen (kendiliğinden) incelemiştir.
Ticari Dava Olmanın Şartları Nelerdir?
Bir davanın ticari dava olarak kabul edilmesi ve dolayısıyla Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülmesi için Türk Ticaret Kanunu'nun (TTK) 4. maddesinde belirtilen şartlardan birinin gerçekleşmesi gerekir. İzmir 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 04/03/2022 tarihli ve 2020/748 E., 2022/196 K. sayılı kararında da atıf yapılan bu şartlar şunlardır:
- Uyuşmazlığın, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili bir husustan doğmuş olması (mutlak ticari dava).
- Tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın, uyuşmazlığın TTK'da düzenlenen bir konudan kaynaklanması (nispi ticari dava).
- Diğer özel kanunlarda, o tür davalara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin bakacağına dair özel bir hüküm bulunması.
TTK'nın 19/2. maddesi ise önemli bir ayrım getirir: Bir işin, taraflardan sadece biri için ticari nitelikte olması, o uyuşmazlığı ticari dava haline getirmez.
Kamu İdaresi Neden Tacir Sayılmaz?
Mahkeme, kararında davacı kamu idaresinin (MSB) tacir sıfatı bulunmadığını tespit etmiştir. TTK'ya göre bir kişiye "tacir" denilebilmesi için bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa kendi adına işletmesi gerekir. Kamu idareleri ise ticari kar amacı gütmeyen, kamu hizmeti yürüten kuruluşlardır. Bu nedenle, ticari işletme işletmezler ve tacir olarak kabul edilmezler.
Somut olayda davalı taraf (sigorta kooperatifi) bir tacirdir ve yaptığı iş (kefalet sigortası) kendi açısından ticari bir iştir. Ancak davacı kamu idaresi tacir değildir ve hizmet alım sözleşmesi onun ticari işletmesiyle ilgili değildir. TTK'nın 19/2. maddesi gereğince, uyuşmazlığın sadece davalı için ticari nitelik taşıması, davayı bir bütün olarak ticari dava yapmaya yetmemektedir. Davanın konusu olan kefalet sigortası alacağı, TTK'da mutlak ticari dava olarak sayılan davalardan da değildir. Bu nedenle, uyuşmazlık her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olma şartını taşımamaktadır.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar: Görevsizlik Kararı
Yukarıdaki tespitler ışığında mahkeme, uyuşmazlığın bir ticari dava olmadığı sonucuna varmıştır. Ticari dava olmayan malvarlığı haklarına ilişkin davalarda genel görevli mahkeme ise Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Bu nedenle, Asliye Ticaret Mahkemesi, göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine ve talep halinde dosyanın görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar vermiştir.
İdareler İçin Çıkarımlar: Kamu idareleri, tacir sıfatına sahip olmadıklarından, sözleşmelerden doğan ve özel bir kanunla ticaret mahkemelerine yönlendirilmemiş uyuşmazlıklar için dava açarken, davayı genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açmalıdır. Davanın yanlış mahkemede açılması, yargılamanın başında görevsizlik kararı verilmesine ve sürecin uzamasına neden olacaktır.
Yükleniciler ve Sigorta Şirketleri İçin Çıkarımlar: Kamu idareleri ile aralarındaki sözleşmesel uyuşmazlıklarda, idarenin tacir olmaması nedeniyle davanın büyük olasılıkla Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görüleceğini bilmelidirler. Bir kamu idaresine karşı dava açarken veya onlardan gelen bir davaya cevap verirken, görev itirazında bulunmak veya doğru mahkemede dava açmak, sürecin daha hızlı ve usulüne uygun ilerlemesini sağlayacaktır.




Yorum Bırak