Yargıtay'dan Onama: İhaleyi Kısımlara Bölüp Doğrudan Temine Çevirmek TCK 257 Suçunu Oluşturur!

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, rekabeti ve kamu yararını sağlamak için alımların esasen "açık ihale usulü" ile yapılmasını emreder. "İşi kısımlara bölerek" alım bedelini "doğrudan temin" limitlerinin altına düşürmek, Kanun'un temel amacına aykırı bir davranıştır ve kamu görevlileri için ciddi cezai sorumluluklar doğurur. Bu tür karmaşık ihale ve ceza hukuku sorunlarınızda, sürecin doğru yönetilmesi ve hak kayıplarının önlenmesi için Yaka Danışmanlık uzmanlığından destek almak, 4734 sayılı Kanun'daki alım usullerinin TCK 257 (görevi kötüye kullanma) karşısındaki yerini netleştirmenizi ve risklerinizi minimize etmenizi sağlar. Yargıtay 5. Ceza Dairesi'nin 2023/10902 K. sayılı kararı, bu eylemin TCK 257 suçunu oluşturduğuna dair mahkumiyet kararını esastan onamıştır.

Kararın İlgili Kısmı

"sanıkların açık ihale usulüyle temin edilmesi veya yaptırılması gereken beton parke taşları, bordür taşları ve beton oluklarının alımlarını ve bunların cadde ve sokaklara döşenmesi işlemlerini kısımlara bölerek doğrudan temin usulü ile gerçekleştirdikleri ve söz konusu işler için 2010 ilâ 2011 yıllarında Belediyenin toplam 1.924.328,79 TL tutarında yüksek bir bedel ödeyerek zarara uğramasına ve kişilere haksız menfaat sağlanmasına sebebiyet verdikleri iddiasıyla açılan kamu davalarında, Mahkemece; sanıkların icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan cezalandırılmalarına karar verilmiştir."

Olayın Arka Planı: Açık İhale Yerine Parça Parça Alım

Bir Belediye Başkanı (sanık ...) ve iki ayrı dönemde görev yapan harcama yetkilileri (sanıklar ... ve ...), 2010-2011 yıllarında belediyenin ihtiyacı olan beton parke, bordür ve oluk taşı alımları ile bunların döşenmesi işlerini yürütürler.

Bu işler, bedelleri ve nitelikleri gereği "açık ihale usulü" ile tek bir pakette ihale edilmeliydi. Ancak sanıklar, işi kısımlara bölerek 4734 sayılı Kanun'un doğrudan temin limitlerinin altında kalmasını sağlamış ve alımları bu usulle (doğrudan temin) gerçekleştirmişlerdir.

İddianameye göre, bu yöntemle toplam 1.924.328,79 TL'lik yüksek bir bedel ödenmiş, bu durum hem kamu zararına hem de alımın yapıldığı kişilere haksız menfaat sağlanmasına neden olmuştur.

Hukuki Süreç: Mahkumiyet ve Yargıtay Aşaması

  • Yerel Mahkeme Kararı: Sındırgı Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların eyleminin TCK 257/1 (icrai davranışla görevi kötüye kullanma) suçunu oluşturduğuna kanaat getirerek sanıkları 5 ay hapis cezası karşılığı 3.000 TL adli para cezası ile mahkum eder.
  • Sanıkların Savunması: Sanıklar temyiz dilekçelerinde, "kamu zararı oluşmadığını", "doğrudan temin limitlerini bilmelerinin mümkün olmadığını" ve "suç kastı olmadığını" iddia ederler.
  • Yargıtay'ın Değerlendirmesi: Yargıtay 5. Ceza Dairesi, sanıkların bu savunmalarını (sair temyiz itirazları) yerinde görmez.
    • Sanık ... yönünden: 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresi dolduğu için davanın DÜŞMESİNE karar verir.
    • Diğer iki sanık (... ve ...) yönünden: Eylemin TCK 257 suçunu oluşturduğuna dair mahkemenin "kanaat ve takdirinin" dosya içeriğine uygun olduğuna karar verir. Yargıtay, sadece adli para cezasının gün sayısının gösterilmemesi ve infaz şerhinin yanlış olması gibi usuli hataları düzelterek, mahkumiyet hükmünü esastan DÜZELTİLEREK ONAR.

Analizin Sonucu

Yargıtay'ın bu kararı, "işi kısımlara bölme" eyleminin TCK 257 karşısındaki durumunu teyit etmektedir.

  • İdareler ve Kamu Görevlileri İçin: Açık ihale limitlerini aşan ve süreklilik arz eden işleri, rekabetten kaçmak amacıyla kısımlara bölerek doğrudan teminle yaptırmak, Yargıtay içtihadı uyarınca TCK 257 (görevi kötüye kullanma) suçunu oluşturur. "Kamu zararı yoktu" savunması, TCK 257'nin diğer unsuru olan "kişilere haksız menfaat sağlama" (ihalesiz iş alma) gerçekleştiği için yeterli bir savunma olmayabilir.
  • Firmalar İçin: Bir idarenin sürekli olarak size doğrudan temin limitleri altında kalarak iş vermesi, o idare yetkilisi hakkında açılacak bir TCK 257 soruşturmasına sizin de "suça iştirak" (haksız menfaat sağlayan olarak) kapsamında dahil edilmenize neden olabilir.
  • Hukuki Çıkarım: Yargıtay, 4734 sayılı Kanun'un temel ilkelerine (rekabet, açıklık) aykırı olarak işi kısımlara bölme eylemini, TCK 257'nin "görevin gereklerine aykırı hareket" ve "haksız menfaat sağlama" unsurlarını karşılayan kasıtlı bir fiil olarak görmektedir.