Giriş

Eser sözleşmelerinde, kamu ihale yapım işi sözleşmelerinde ve hizmet alımlarının önemli bir kısmında, taraflardan birinin borçlarını yerine getirmemesi (temerrüde düşmesi), diğer tarafa sözleşmeyi feshetme hakkı tanır. Özellikle yüklenicinin işi zamanında bitirememesi veya imalatları durdurması gibi durumlarda, iş sahibi sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmenin feshedilmesi, sözleşme ilişkisini geçmişe etkili olarak (dönme) veya ileriye etkili olarak sona erdirir ve tasfiye ilişkisini gündeme getirir. Bu tasfiye sürecinde, tarafların birbirlerinden ne talep edebileceği, özellikle iş sahibinin gecikme cezası (ifaya ekli ceza) isteyip isteyemeyeceği ve yüklenicinin yaptığı kısmi imalatların bedelinin nasıl hesaplanacağı, karmaşık hukuki sorunlardır.

 

İlgili Mevzuat ve Hukuki Zemin

  • Türk Borçlar Kanunu (TBK) - Cezai Şart (Mülga BK 158): Cezai şart, ifaya ekli ceza ve ifa yerine ceza olarak ikiye ayrılır. Gecikme cezası, niteliği itibarıyla "ifaya ekli ceza"dır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, iş sahibi sözleşmenin ifasından vazgeçip sözleşmeyi feshettiğinde, artık ifa talep edemeyeceği için, ifaya bağlı olan gecikme cezasını da kural olarak talep edemez. Fesih durumunda ancak menfi zarar (sözleşmenin geçersizliğinden doğan zarar) talep edilebilir.
  • Götürü Bedelli Sözleşmelerde Kısmi İfa Bedelinin Hesabı: Yargıtay, anahtar teslimi götürü bedelli bir işin eksik bırakılması halinde, yapılan kısmın bedelinin, yapılan imalatın tüm işe göre "fiziki oranı"nın tespit edilip bu oranın toplam götürü bedele uygulanmasıyla bulunacağını istikrarlı bir şekilde kabul etmektedir ("fiziki oran yöntemi").
  • Sözleşmedeki Özel Hükümler: Taraflar, sözleşmeye, fesih halinde dahi belirli bir süre için gecikme cezası istenebileceğine dair özel bir hüküm koyabilirler. Bu durumda, bu özel hüküm uygulama alanı bulur.

 

Kararın İncelenmesi (Yargıtay 15. HD 2020/2914 Sayılı Karar)

  1. Olayın Özeti ve Uyuşmazlık

Davacı iş sahibi (vakıf), yüklenicinin inşaatı sözleşmeye ve iş programına uygun olarak ilerletmediğini ve işi geciktirdiğini belirterek sözleşmenin feshini ve yaptığı fazla ödemeler ile gecikme cezasının tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, fesihte davacının haklı olduğunu kabul etmiş, yaptığı fazla ödemenin iadesine karar vermiş ancak gecikme cezası talebini "sözleşme feshedildiği için ifaya ekli ceza istenemez" gerekçesiyle reddetmiştir.

  1. Yargıtay'ın Değerlendirmesi ve Bozma Gerekçesi

Yargıtay, ilk derece mahkemesi kararını iki temel noktada hatalı bularak bozmuştur:

  • Gecikme Cezası Talebinin Değerlendirilmesi:
    • Genel Kural: Yargıtay, mahkemenin "fesih halinde ifaya ekli ceza istenemez" şeklindeki genel kabulünün doğru olduğunu teyit etmiştir.
    • İstisnai Durum (Sözleşme Hükmü): Ancak Yargıtay, taraflar arasındaki sözleşmenin 11.1. maddesinde, fesih ihtarından sonra yükleniciye verilen 30 günlük süre içinde işe devam edilmemesi halinde sözleşmenin feshedileceğini düzenleyen hükme dikkat çekmiştir. Yargıtay, bu 30 günlük "feshedilemeyen süre" için davacının gecikme cezası talep etmesinin mümkün olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla, gecikme cezası talebinin tümüyle reddedilmesini doğru bulmamıştır. Bu, sözleşmedeki özel bir düzenlemenin, genel kurala bir istisna getirebileceğini göstermektedir.
  • Fazla Ödemenin Hesaplanma Yöntemi:
    • Götürü Bedelde Fiziki Oran Yöntemi: Yargıtay, taraflar arasındaki sözleşmenin "götürü bedelli" olduğunu vurgulayarak, bu tür sözleşmelerde iş sahibinin iş bedelinin tamamını ödememiş olması halinde, yapılan imalat bedelinin ve dolayısıyla bir fazla ödeme olup olmadığının, Daire'nin yerleşik uygulaması olan "fiziki oran yöntemi" ile hesaplanması gerektiğini belirtmiştir.
    • Yapılması Gereken: Mahkemenin, bilirkişi marifetiyle, davalı tarafından yapılan imalatın (eksik ve kusurlar düşüldükten sonra) tüm işe göre fiziki oranını buldurması, bu oranı toplam götürü bedele uygulayarak yüklenicinin hak ettiği miktarı belirlemesi ve bu miktardan yapılan ödemeleri düşerek bir fazla ödeme olup olmadığını saptaması gerekirdi. Mahkemenin bu yönteme uymadan karar vermesi eksik inceleme olarak kabul edilmiştir.

 

Sonuç

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin 2020/2914 sayılı kararı, feshedilen eser sözleşmelerinin tasfiyesinde iki önemli ilkeyi açıklığa kavuşturmaktadır:

  1. Gecikme Cezasının Talep Edilebilirliği: Sözleşme feshedildiğinde, kural olarak ifaya bağlı olan gecikme cezası talep edilemez. Ancak, sözleşmede fesih sürecine ilişkin olarak tanınan ve bu süre içinde gecikme cezasının işleyeceğine dair özel bir hüküm varsa (somut olaydaki 30 günlük ihtar süresi gibi), bu istisnai süre için gecikme cezası talep edilebilir.
  2. Götürü Bedelli İşlerde Hak Edişin Hesabı: Feshedilen veya eksik bırakılan götürü bedelli bir işte, yüklenicinin yaptığı işin karşılığı, metraj ve birim fiyatlarla değil, işin bütününe oranla tamamladığı fiziki gerçekleşme oranının toplam götürü bedele uygulanmasıyla bulunur. Bu yöntem, götürü bedel sözleşmenin ruhuna uygun olan ve Yargıtay tarafından istikrarlı bir şekilde uygulanan tek yöntemdir.

Bu karar, fesih durumunda tarafların mali haklarının ne şekilde tasfiye edileceğine dair önemli bir rehber niteliğindedir. Özellikle, sözleşme hazırlık aşamasında, fesih durumunda gecikme cezasının akıbetine ilişkin açık hükümler konulmasının, gelecekteki uyuşmazlıkları önlemek adına ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.