Ön Yasaklama (Ara Yasaklama) Kararı Nedir? Yüklenici, bu davanın konusu olan ön yasaklama işlemine karşı dava açmıştır. Bu dönemde ihaleyi yapan idarenin kendi ihalelerine katılımın engellenmesi, ön yasaklama veya ara yasaklama olarak bilinir.

Danıştay, sahte belge fiilinin işlendiği tarihte şirket ortağı olan ancak yasaklama kararı verilmeden önce hisselerini devreden ortağın da yasaklanmasını hukuka uygun buldu. Fiil işlendikten sonra, ancak idare tespiti yapıp yasaklama kararı vermeden önce hisselerini devreden ortak, bu yaptırımdan kurtulabilir mi?

İş, önce olumsuz hava koşulları nedeniyle ertelenmiş, fiilen 18/05/2020 tarihinde başlanabilmiştir. Bu nedenle feshin ve yasaklamanın haksız olduğuna karar vermiştir. 25/f) gerekçesiyle yasaklama kararı alabilir mi? 25/f) yasaklama kararı veremeyeceğine hükmetti.

Belediye iştirakinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğine ve kendi başına yasaklama kararı alamayacağına hükmederek, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırmış ve işlemi yetki yönünden iptal etmiştir.

İdare Mahkemesi: Yönetmelik Kanuna Aykırı, Yasaklamayı Sadece Bakan Verebilir Davacı firma, işlemin iptali için dava açmıştır. Bu durum, yasaklama kararının 4734'teki genel usule (örn: Bakan onayı) mi, yoksa kurumun kendi özel yönetmeliğine mi tabi olacağı sorusunu gündeme getirmektedir.

Silvan Tüneli İkmali 2 Kısım yapım işi ihalesine ön yeterlik başvurusunda bulunarak aday statüsünde bulunduğu ve henüz istekli statüsünde olmadığından hakkında yasaklama kararı verilemeyeceği iddia edilmiş ise de, hem 4734 sayılı Kanun'un 58.

Eğer sözleşmenin feshi işlemi usul yönünden (örn: 10 günlük ihtar şartının yokluğu) sakatlanmışsa, bu hukuka aykırı feshe dayanılarak verilen ihalelerden yasaklama kararı da mahkemelerce iptal edilecektir.

Mahkemelerin İptal Gerekçesi: İşin Süre Sonunda Bitmesi Yeterli Yüklenicinin açtığı davada, İlk Derece Mahkemesi yasaklama işlemini iptal etmiştir. Bu sorular, hem idareler hem de yükleniciler için kritik öneme sahiptir.

BİM ayrıca, hukuka aykırı yasaklama kararının davacının ticari itibarını zedelediği gerekçesiyle 10.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Dairesi'nin 21/03/2023 tarihli E:2021/385, K:2023/1323 sayılı kararı , bu konudaki standartları netleştiren önemli bir içtihattır.