Giriş
Eser sözleşmelerinden, özellikle de kamu ihalelerine konu olan karmaşık yapım işlerinden ve hizmet alımlarından kaynaklanan uyuşmazlıklar, büyük ölçüde teknik ve mali hesaplamaları içerir. Bu nedenle, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 266. maddesi uyarınca, "çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren" bu tür davalarda bilirkişi incelemesi, adil bir karar verilebilmesi için vazgeçilmez bir delil aracıdır. Ancak bilirkişi raporları, hâkimin kararını bağlayan mutlak belgeler olmayıp, takdiri delillerdir. Hâkimin bu raporları hükmüne dayanak alabilmesi için raporların belirli usul ve esaslara uygun, denetime elverişli, gerekçeli ve çelişkiden arındırılmış olması gerekir.
Bilirkişi Raporlarının Hukuki Niteliği ve Taşıması Gereken Özellikler
HMK'nın 279. maddesi, bilirkişi raporunun içeriğini düzenler. Buna göre rapor; tarafların iddia ve savunmaları, inceleme konusu, ulaşılan sonuçlar ve bunların gerekçelerini içermelidir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre bir bilirkişi raporunun hükme esas alınabilmesi için şu özellikleri taşıması gerekir:
- Gerekçeli Olma: Rapor, ulaştığı sonuçları soyut bir şekilde belirtmemeli, bu sonuçlara hangi teknik ve bilimsel verilere, hesaplamalara ve mantıksal çıkarımlara dayanarak ulaştığını adım adım açıklamalıdır.
- Denetime Elverişli Olma: Rapor, hem tarafların hem de bir üst mahkemenin (Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay), yapılan incelemenin ve varılan sonuçların doğruluğunu denetleyebilmesine olanak tanıyacak açıklıkta ve ayrıntıda olmalıdır.
- Tarafların İddia ve Savunmalarını Karşılama: Bilirkişi, sadece dosyadaki belgeleri değil, tarafların dilekçelerinde ileri sürdüğü teknik iddiaları, itirazları ve savunmaları da dikkate almalı, bunları değerlendirmeli ve raporunda bu hususlara neden katılıp katılmadığını gerekçeleriyle açıklamalıdır.
Kararların İncelenmesi
Raporlar Arasındaki Çelişkinin Giderilmesi Zorunluluğu (Yargıtay 2020/2613 K. Sayılı Karar)
- Olayın Özeti: Bir üniversite binası yapım işinde, davacı yüklenici, peyzaj ve istinat duvarı imalatlarının sözleşme dışı olduğunu iddia ederek bedelini talep etmiştir. Yargılama sırasında alınan iki ayrı bilirkişi raporunda, özellikle peyzaj işlerinin sözleşme kapsamında olup olmadığı konusunda birbiriyle çelişen görüşler ortaya çıkmıştır. İlk rapor bu işlerin uygulama projesi niteliğinde olduğunu belirtirken, ikinci rapor ön proje niteliğinde olduğu sonucuna varmıştır.
- Yargıtay'ın Değerlendirmesi: Yargıtay, iki rapor arasındaki bu temel çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini belirtmiştir. Mahkemenin, hangi rapora hangi gerekçeyle üstünlük tanıdığını kararında açıklamaması, hükmün bozulması için yeterli bir sebep olarak görülmüştür. Yüksek Mahkeme, HMK'nın 281/3. maddesine atıfta bulunarak, maddi gerçeğin ortaya çıkması için, önceki bilirkişiler dışında, konusunda uzman yeni bir bilirkişi heyetinden, çelişkiyi giderecek, gerekçeli ve denetime elverişli bir rapor alınması ve sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Ayrıntılı ve Teknik İtirazların Karşılanması Gerekliliği (Yargıtay 2020/1607 K. Sayılı Karar)
- Olayın Özeti: Bir kapalı spor salonu yapım işinde, davacı yüklenici bakiye iş bedelinin tahsilini talep etmiştir. Uyuşmazlık, davalı idare tarafından yapılan kesintilerin (nefaset, gecikme cezası vb.) usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır.
- Yargıtay'ın Değerlendirmesi: Yargıtay, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun, "taraflarca sunulan ayrıntılı ve teknik itirazlar konusunda inceleme ve değerlendirme yapmadığı" gerekçesiyle yetersiz olduğuna karar vermiştir. Kararda, tarafların bilirkişi raporuna karşı sundukları teknik itirazları karşılayacak, gerekçeli ve denetime elverişli yeni bir rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerektiği belirtilmiştir.
Sonuç
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi'nin bu iki önemli kararı, eser sözleşmesi davalarında bilirkişi kurumunun rolü ve raporların niteliği hakkında yol gösterici ilkeler ortaya koymaktadır:
- Hâkim, Bilirkişinin Teknik Yardımcısıdır; Karar Mercii Değildir: Bilirkişi, hâkimin teknik konulardaki yardımcısıdır. Hâkim, bilirkişi raporunu diğer delillerle birlikte serbestçe takdir eder (HMK Madde 282). Raporun, denetime elverişsiz veya çelişkili olması halinde, hâkim bu eksiklikleri gidermekle yükümlüdür.
- Çelişkinin Giderilmesi Zorunludur: Yargılama sırasında alınan raporlar arasında esasa ilişkin konularda çelişki varsa, mahkeme bu çelişkiyi gidermeden hüküm kuramaz. Çelişkiyi gidermenin en sağlıklı yolu, HMK Madde 281/3 uyarınca önceki bilirkişiler dışında, konusunda uzman yeni bir heyetten rapor almaktır.
- Teknik İtirazlar Cevapsız Bırakılamaz: Tarafların, bilirkişi raporuna karşı sundukları somut, teknik ve ayrıntılı itirazlar, alınacak ek raporda veya yeni bir bilirkişi heyeti tarafından mutlaka değerlendirilmeli ve gerekçeli olarak cevaplandırılmalıdır. Cevapsız bırakılan teknik itirazlar, raporu hükme esas alınamaz hale getirir.
Bu ilkeler, yargılamanın temel amacı olan maddi gerçeğe ulaşma ve adil bir karar verme hedefine hizmet etmektedir. Eser sözleşmesi gibi teknik detayların yoğun olduğu davalarda, yetersiz veya çelişkili bilirkişi raporlarına dayanılarak verilen kararların adil yargılanma hakkını ihlal edeceği ve üst mahkemeler tarafından bozulacağı açıktır.




Yorum Bırak