Giriş
Kamu yapım işlerinde bir projenin tamamlanması, sadece son vidanın sıkılması veya son boyanın sürülmesiyle olmaz. Bu fiziki bitişin, idare tarafından resmi olarak tanınması ve kayda geçirilmesi gerekir. İşte bu resmi tanıma sürecinin en önemli hukuki kavramı "geçici kabul itibar tarihi"dir. Yüklenicinin süreye karşı sorumluluğunun ne zaman bittiğini, gecikme cezalarının hangi tarihte duracağını ve binanın sorumluluğunun idareye ne zaman geçtiğini belirleyen bu tarih, projenin mali ve yasal kapanışı için bir milattır. Peki, geçici kabul itibar tarihi tam olarak nedir ve neden bu kadar kritik bir öneme sahiptir?
Tanımı ve Yasal Dayanağı: YİGŞ Madde 41
Geçici kabul itibar tarihi, idare tarafından görevlendirilen Geçici Kabul Komisyonu'nun, taahhüt konusu işin sözleşme ve eklerine uygun olarak tamamlandığı ve kabule elverişli hale geldiği tarih olarak tespit edip geçici kabul tutanağına yazdığı tarihtir. Bu tarihin yasal dayanağı, Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nin (YİGŞ) "Geçici kabul" başlıklı 41. maddesidir. Bu tarih, yüklenicinin işi bitirdiğini iddia ettiği tarih değil, komisyonun bu iddiayı yerinde yaptığı inceleme sonucunda onayladığı resmi tarihtir.
Geçici Kabul İtibar Tarihi Nasıl Belirlenir?
Süreç, yüklenicinin işi tamamladığını iddia ederek idareye yazılı başvurusuyla başlar. Bu başvuru üzerine idare, bir Geçici Kabul Komisyonu oluşturur. Komisyon, şantiyeye giderek işi inceler ve aşağıdaki durumlara göre bir karar verir:
- İş Kabule Uygunsa: Komisyon, işin tamamlandığını ve kabule engel bir durum olmadığını tespit ederse, işin fiilen bittiği tarihi "geçici kabul itibar tarihi" olarak tutanağa kaydeder.
- İş Zamanında Bitmiş Ama Komisyon Gecikmişse: Yüklenici işi süresinde tamamlamış, ancak idare komisyonu göndermekte gecikmişse, komisyon yine de işin gerçekte bittiği tarihi tespit eder ve bu tarihi itibar tarihi olarak kabul eder. Bu, yükleniciyi idarenin gecikmesinden kaynaklanacak mağduriyetten korur.
- Kabule Engel Olmayan Eksiklikler Varsa: Komisyon, işin kullanılmasına engel olmayan ve sözleşme bedelinin %5'ini aşmayan küçük kusur ve eksiklikler tespit ederse, yine de işin bittiği tarihi itibar tarihi olarak belirleyebilir. Ancak bu eksikliklerin tamamlanması için yükleniciye bir süre verir ve bu eksiklikler tamamlanana kadar geçici kabul tutanağını onaylamaz.
Geçici Kabul İtibar Tarihinin Hukuki Sonuçları
Bu tarihin belirlenmesi, yüklenici için hayati önem taşıyan hukuki ve mali sonuçlar doğurur:
- Gecikme Cezalarını Durdurur: Bir yapım işinde, sözleşme süresini aşan yükleniciye gecikme cezası uygulanır. Bu ceza, işin bitmesi gereken tarihten itibaren işlemeye başlar ve geçici kabul itibar tarihine kadar devam eder. Dolayısıyla bu tarih, cezaların kesildiği gündür.
- Teminat Süresini Başlatır: Yüklenicinin, geçici kabul ile kesin kabul arasında yapının bakım ve onarımından sorumlu olduğu "teminat süresi", geçici kabul itibar tarihinden itibaren başlar. Eğer geçici kabulde tespit edilen eksiklikler varsa, teminat süresi bu eksiklikler giderilip kabul tutanağı onaylandıktan sonra başlar.
- İşin Sorumluluğunu İdareye Devreder: Bu tarihten itibaren yapının genel sorumluluğu ve riskleri (kullanımdan kaynaklananlar) idareye geçer. Yüklenicinin sorumluluğu, teminat süresi boyunca sadece kendi imalat kusurlarından kaynaklanan sorunlarla sınırlı kalır.
Geçici Kabul Onay Tarihi ile Farkı Nedir?
Uygulamada sıkça karıştırılan bir diğer kavram da "geçici kabul onay tarihi"dir.
- Geçici Kabul İtibar Tarihi: Komisyonun, işin fiilen bittiğini tespit ettiği tarihtir.
- Geçici Kabul Onay Tarihi: Komisyon tarafından düzenlenen geçici kabul tutanağının, idarenin ihale yetkilisi tarafından imzalanarak onaylandığı tarihtir.
Onay tarihi, itibar tarihinden sonraki bir tarihtir ve kabul işlemini resmi olarak geçerli kılar. Ancak gecikme cezası ve teminat süresi gibi mali ve hukuki süreçler için esas alınacak başlangıç noktası her zaman itibar tarihidir.
Sonuç
Geçici kabul itibar tarihi, bir yapım projesinin inşaat aşamasının hukuken sona erdiğini belgeleyen en önemli tarihtir. Sadece bir takvim yaprağı değil, aynı zamanda yüklenicinin mali yükümlülüklerini sonlandıran ve yeni bir sorumluluk dönemini (teminat süresi) başlatan yasal bir dönüm noktasıdır. Bu tarihin doğru ve adil bir şekilde tespiti, hem yüklenicinin haklarının korunması hem de kamu menfaatinin gözetilmesi açısından büyük önem taşır.




Yorum Bırak