Yargıtay'ın bozma gerekçesi, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na dayanmaktadır: Özel Kanun Hükmü: Damga Vergisi Kanunu'na ekli (1) sayılı tablonun II. 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca, bu bedelin iadesi için dava açmakta hukuki yarar yoktur; bedel doğrudan vergi dairesinden talep edilmelidir.

Ancak idare, bu alım için bir sözleşme düzenlememiş ve dolayısıyla 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'na göre alınması gereken (o dönem binde 9,48 olan) sözleşme damga vergisini de tahsil etmemiştir.

...beraberinde iki temel sorunu getirmektedir: damga vergisi ödendiğinin veya muafiyetin... Firma ise sunduğu işin 6331 sayılı Kanun kapsamında damga vergisinden... ...önce olması) incelerken Türk Ticaret Kanunu'nu (TTK) esas almıştır... ...nun 12.02.2025 tarihli ve 2025/UH.II-488 sayılı kararı , bu iki konuda... ...sunmuş olduğu sözleşmenin damga vergisinden muaf olduğuna ilişkin beyanını...

İdarenin ret gerekçesi, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu (Ek Md.

Bu şartların en önemlilerinden biri de, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca sözleşmeye ait damga vergisinin ihale ilan tarihinden önce ödenmiş olmasıdır.

İlk Değerlendirme: Kanun İadeye İzin Vermiyordu Davaya bakan Danıştay, o tarihte yürürlükte olan 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu'ndaki parantez içi hükmü (Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisi ret ve iade edilmez.) uygulamak zorundaydı.

Sözleşme Öncesi Temel Mali Yükümlülük: Sözleşme Damga Vergisi Damga Vergisi, 488 sayılı Damga Vergisi Kanunu uyarınca, hukuki veya resmi bir işlemi kanıtlayan ve imza içeren belgelerden alınan bir vergidir.