Uyuşmazlığın Odağı: Teminat Mektubunun Kapsamı ve Bankanın Rolü
Kamu ihale sözleşmelerinde kesin teminat mektubu, yüklenicinin sözleşmeden doğan taahhütlerini eksiksiz yerine getirmesinin bir güvencesidir. Ancak bu güvencenin kapsamı, sadece işin fen ve sanat kurallarına uygun olarak tamamlanmasıyla sınırlı değildir. Yüklenicinin o işe ilişkin mali yükümlülükleri de teminatın kapsamındadır. Bu noktada yaşanan uyuşmazlıklar, hem idarelerin alacaklarını güvence altına alması hem de bankaların hukuki sorumluluklarının sınırlarının çizilmesi açısından önemlidir. Bu tür finansal ve hukuki detaylar içeren konularda Yaka Danışmanlık, süreçlerin doğru yönetilmesi için taraflara destek sağlamaktadır. İncelenen uyuşmazlık, bir hizmet alımı işini tamamlayan yüklenicinin, o işe ilişkin kesinleşmiş vergi ve SGK prim borçlarının ortaya çıkması üzerine, idarenin bu borçların ödenmesi için davalı bankaya verdiği kesin teminat mektubunun nakde çevrilmesini talep etmesiyle başlamıştır. Banka, borçların gerçekten o işten kaynaklanıp kaynaklanmadığının anlaşılamadığı ve idarenin hakediş ödemesi yapmadan önce ilişiksizlik belgesi alıp almadığının bilinmediği gibi gerekçelerle ödeme yapmaktan kaçınmıştır.
Teminat Mektubunun Hukuki Niteliği ve Kapsamı
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nin 01/04/2021 tarihli ve 2019/1256 E., 2021/460 K. sayılı kararında da belirtildiği gibi, banka teminat mektubu, esas borç ilişkisinden bağımsız bir "garanti sözleşmesi" niteliğindedir. Banka (garantör), lehtarın (yüklenicinin) muhataba (idareye) karşı üstlendiği yükümlülükleri yerine getirmemesi riskini garanti altına alır. Bu riskin gerçekleşmesi, yani garanti edilen durumun ortaya çıkması halinde banka, "ilk yazılı talep üzerine derhal ve gecikmeksizin" ödeme yapmakla yükümlüdür.
4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun "Kesin teminat ve ek kesin teminatların geri verilmesi" başlıklı 13. maddesi, bu risklerden birini açıkça tanımlar. Maddeye göre, işin kesin kabulü yapıldıktan sonra dahi, yüklenicinin o işten dolayı idareye veya sosyal güvenlik kurumuna borcunun olmadığının tespit edilmesi, teminatın iadesi için bir ön şarttır. Bu hüküm, yüklenicinin vergi ve SGK borçlarının da kesin teminatın güvencesi kapsamında olduğunu net bir şekilde ortaya koymaktadır.
Bankanın İtirazlarının Mahkemece Değerlendirilmesi
Mahkeme, bankanın ödeme yapmaktan kaçınmak için ileri sürdüğü gerekçeleri yerinde bulmamıştır.
- Borcun İşle İlgisinin Belirsizliği İddiası: Mahkeme, yaptığı yazışmalarla Vergi Dairesi ve SGK'dan gelen cevapları dosyaya almıştır. Bu belgelerde, dava dışı yüklenicinin borçlarının, davaya konu olan "sondaj ve etüt işçisi çalıştırılması işinden" kaynaklandığı açıkça belirtilmiştir. Böylece, teminat mektubu ile garanti altına alınan riskin (o işe özgü borçların ödenmemesi) gerçekleştiği kanıtlanmıştır.
- İlişiksizlik Belgesi ve Hakediş Ödemesi İddiası: Banka, idarenin hakediş ödemesi yapmadan önce ilişiksizlik belgesi alması gerektiğini, almadan ödeme yaptıysa bu sorumluluğun kendisine yüklenemeyeceğini savunmuştur. Ancak mahkeme bu savunmayı dikkate almamıştır. Zira teminat mektubunun amacı, tam da bu tür risklerin gerçekleşmesi durumunda idarenin alacağını güvence altına almaktır. İdarenin hakediş sürecindeki olası bir ihmali, bankanın garanti sözleşmesinden doğan "ilk talepte ödeme" yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Teminat mektubunda yer alan "yüklenici ile idareniz arasında ortaya çıkacak herhangi bir uyuşmazlık ve bunun akıbet ve kanuni sonuçları dikkate alınmaksızın" ifadesi, bankanın bu tür itirazlarda bulunamayacağını pekiştirmektedir.
Analizin Sonucu ve Taraflar İçin Çıkarımlar
Bu karar, kesin teminat mektubunun sadece işin fiziki olarak tamamlanmasını değil, aynı zamanda o işe ilişkin mali yükümlülükleri de kapsadığını netleştirmektedir.
İdareler İçin Çıkarımlar: İdareler, kesin kabul yapılmış ve hatta hakedişler ödenmiş olsa bile, yüklenicinin o işe ilişkin kesinleşmiş vergi ve SGK borçları için kesin teminatı paraya çevirme hakkına sahiptir. Bu hakkı kullanırken, ilgili borçların teminata konu işten kaynaklandığını resmi kurum yazılarıyla (Vergi Dairesi, SGK) net bir şekilde belgelemeleri, bankaya karşı taleplerini hukuken sağlam bir zemine oturtacaktır.
Bankalar ve Yükleniciler İçin Çıkarımlar: Bankalar, "ilk talepte ödeme" kaydını içeren teminat mektuplarında, garanti edilen riskin (örneğin, belirli bir işten kaynaklanan vergi borcunun ödenmemesi) gerçekleştiği idare tarafından belgelendiğinde, lehtar ile muhatap arasındaki temel ilişkiye dair itirazlar ileri sürerek ödemeden kaçınamazlar. Yükleniciler ise, bir işi tamamlamanın sadece fiziki teslim anlamına gelmediğini, o işe ilişkin tüm vergi ve SGK yükümlülüklerini de yerine getirmeleri gerektiğini, aksi takdirde kesin teminatlarının bu borçlar için kullanılabileceğini bilmelidir.




Yorum Bırak