Mal alımı ihalelerinde özel sektöre gerçekleştirilen işlere ilişkin iş deneyiminin tevsiki, sözleşme ve bu sözleşmeye dayalı olarak düzenlenen faturalarla sağlanmaktadır.

Bu tanım, ihale yetkilisinin kimliğinin, idarenin kendi teşkilat yasası ve mali mevzuatı (özellikle 5018 sayılı Kanun) çerçevesinde belirlenmesi gerektiğini göstermektedir.

Yüklenicilerin teklif hazırlarken genellikle işin maliyetine odaklandığı, ancak sözleşme ve ödeme süreçlerinde karşılaşacakları yasal kesintileri göz ardı edebildiği görülmektedir. Kamu ihale sözleşmesinin imzalanması, yüklenici için sadece işi yapma borcunu değil, aynı zamanda önemli mali yükümlülükleri de beraberinde getirir.

İhale süreçlerinde, özellikle işçilik maliyetlerinin hesaplanması gibi detaylı ve hata kabul etmeyen konularda Yaka Danışmanlık gibi uzman firmalardan destek almak, olası hak kayıplarının önüne geçilmesinde kritik rol oynar.

Özellikle yaklaşık maliyet ve isteklilerin teklifleri gibi bilgiler, ihale süreci sonuçlanana kadar gizli kalmalıdır. Ancak idareler, bu tür belgeleri paylaşırken, içinde gizli kalması gereken hiçbir bilginin (özellikle yaklaşık maliyetle ilgili hesaplamalar veya ipuçları) bulunmadığından kesinlikle emin olmalıdır.

Özellikle yaklaşık maliyet hesaplamasında %70 işçilik oranı kuralını titizlikle kontrol etmeli ve bu yasağa tabi olan idareler, bu sınırı aşan ihaleler yapmaktan kaçınmalıdır.

4734 sayılı kanun , 4735 sayılı kanun , hukuki yarar , malzemeli yemek hizmeti , onama kararı , personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı , sözleşme hükümlerinin değiştirilmezliği , tespit davası , Toplu İş Sözleşmesi (TİS) farkları , Yargıtay 6.

Özellikle amortisman gibi vergi tekniği bilgisi gerektiren konularda hata yapmamak için mali müşavirlerinden veya uzman danışmanlardan destek almaları kritik öneme sahiptir.

İdareler İçin Ders: Kamu görevlileri, 4734 sayılı Kanun’daki usul kurallarına (özellikle açık ihale, yaklaşık maliyet tespiti) titizlikle uymalıdır.